Doğruyol, "Halen on binlerce vatandaşımızın mağduriyetleri devam etmektedir"

Doğruyol,

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol’un 6 Şubat depremiyle ilgili basın açıklaması yaptı.

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol’un 6 Şubat depremiyle ilgili basın açıklaması yaptı.

Doğruyol, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş en büyük, en uzun ve en şiddetli deprem olarak kayıtlara geçen 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 9 saat arayla yaşanan 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki depremler ve sonrasındaki artçı depremler 15 milyona yakın nüfusun yaşadığı 11 ilimizde (Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Elazığ) büyük bir yıkıma ve can kaybına yol açmıştı dedi.


2003’te Bingöl’de, 2011 Van’da, 2020’de Elazığ-Sivrice ve İzmir’de ve ne yazık ki bu kış gerçekleşen ve 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat depreminde de benzer acıları tekrar tekrar yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Doğanın kanunu olan depremler dünyanın her bir köşesinde yaşanmakta, ancak can kayıplarına baktığımızda ülkemizde yaşanan depremlerde yaşanan can kayıplarının çok daha fazla olduğu da görülmektedir.
Daha fazla para kazanma hırsıyla çürük yapılan binalar, denetimsizlik, imar afları, fay hatları üzerine ve yumuşak zeminli akarsu yataklarına, ovalara yapılan binalar can kayıplarının kat be kat artmasına sebep olmaktadır. Yaşadığımız her bir depremin akabinde gündeme gelen tedbir tartışmaları belli bir süre sonunda unutulmakta, hükümetler tarafından verilen vaatlerin süreleri uzamakta çoğu zamanda unutulmaktadır.
Bu gün 6 Şubat 2023. 11 ilimizi etkileyen depremin ardından  tam bir yıl geçmiştir. Halen on binlerce vatandaşımızın mağduriyetleri devam etmekte, ölüsüne de, dirisine de ulaşılamayan pek çok vatandaşımız ve çocuklarımız bulunmaktadır.
Oldukça geniş bir coğrafyayı etkileyen depremlerde resmi açıklamalara göre 50 bin 783 kişinin hayatını kaybettiği, 107.204 kişinin ise yaralı olduğu belirtilmiş olsa da, açıklanan rakamlar konusunda vatandaşlarımız tatmin olmamıştır.  21. Yüzyılda bu teknoloji ortamında hayatını kaybeden, yaralı olan, kayıp olan vatandaşların hane hane, mahalle mahalle, ilçe ilçe, tek tek açıklanması gerekirken, genelleyerek depremde şu kadar vatandaşımız hayatını kaybetmiştir demek, bilimden ve akıldan uzaktır.
Kaldı ki, depremde yıkılan enkazlardaki vatandaşlarımız için  hayati önem taşıyan ilk iki gün içerisinde kriz merkezlerinin kurulmamış, arama-kurtarma çalışmalarına başlatılamamış olması can kayıplarının kat be kat artmasına sebep olmuştur.
Afet koordinasyonundan ve acil müdahaleden sorumlu olan AFAD ve KIZILAY görevlerini yapamamışlardır. Bazı belediyelerimizin ve gönüllü kuruluşlarımızın çok daha hızlı gittiği bölgelere asli görevleri doğal afetlere müdahale etmek olan AFAD ve KIZILAY’ın geç gitmesi yada gitmemesini kabul etmek mümkün değildir. Arama-kurtarma çalışmaları önce bölge halkının, sonrasında ise ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerin çabasıyla el yordamıyla yürütülmüştür.
Bölgedeki pek çok köye ne arama-kurtarma ekipleri ne de yardımlar ulaştırılamamıştır. Resmi rakamlara göre 18 bin 373 kişinin hayatını kaybettiği 1999 Marmara depreminde 5 bin 840 kişinin kayıp olduğu açıklanırken, kesin bir hükme varılması zor olmakla birlikte etki alanı çok daha geniş olan Kahramanmaraş Depremlerinde kayıtlara girmeyen ve sayılara yansıtılmayan kaybolan kişi sayısının çok daha fazla olacağını öngörmek çok da yanlış bir hüküm olmayacaktır.
11 İlimizi etkileyen 10 binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği depremin yıl dönümünde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır ve metanet dileriz.