10507,1%0,46
36,52% 0,12
39,58% -0,01
3420,69% 0,27
5550,99% 0,00
Dervişoğlu:"Türkiye, Ramazan ayına ekonomik krizin gölgesinde girdi. Artan hayat pahalılığı ve yükselen enflasyon, vatandaşın alım gücünü her geçen gün daha da zorluyor"
İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu Partisinin Grup Toplantısında Konuştu.
Edip Akbayram’a Veda: Bir Umudu Kuşaktan Kuşağa Taşıdı
Hafta başında hayatını kaybeden usta sanatçı Edip Akbayram’a son veda… Toplumsal sorumluluğu her zaman sanatına yansıtan Akbayram, eserleriyle kuşaklar boyunca umudu diri tuttu. “Aldırma Gönül”, “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” ve “Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar” gibi unutulmaz şarkılarıyla hafızalara kazınan sanatçı, milyonların gönlünde yer edindi. Sevenleri, ailesi ve sanat camiası büyük ustayı saygıyla anıyor.
Ekonomik Kriz Derinleşiyor: TÜİK Verileri Tartışma Yarattı
Türkiye, Ramazan ayına ekonomik krizin gölgesinde girdi. Artan hayat pahalılığı ve yükselen enflasyon, vatandaşın alım gücünü her geçen gün daha da zorluyor. Yıllardır süregelen ekonomik sıkıntılar, toplumda büyük bir huzursuzluk yaratırken, iktidarın politikaları da tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Vatandaşın geçim sıkıntısı her geçen gün derinleşirken, devlet kurumlarına duyulan güven ise giderek azalıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Ocak 2025 Ekonomik Güven Endeksi 99,2 olarak kaydedildi. Bu rakam, 200 üzerinden hesaplanmasına rağmen 100’ün altında kalmasıyla dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu verinin ekonomik güvensizliğin açık bir göstergesi olduğunu belirtiyor.
Enflasyon Beklentileri Endişe Verici
Merkez Bankası’nın Şubat ayı Sektörel Enflasyon Beklentileri Anketi, ekonomik krizle ilgili kaygıları daha da artırdı. Ankete göre, reel sektör temsilcilerinin yıllık enflasyon beklentisi yüzde 41,9 olurken, hane halklarının beklentisi yüzde 59,2’ye ulaştı.
Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 21’den yüzde 24’e yükseltmişti. Ancak reel sektör ve halkın beklentileri, resmi tahminlerin çok daha üzerinde seyrediyor. Ekonomi uzmanları, bu durumun toplumun ekonomik geleceğe dair umutsuzluğunu gözler önüne serdiğini ifade ediyor.
Büyüme Rakamlarında Dikkat Çeken Ayrıntı
TÜİK’in açıkladığı 2024 yılı büyüme rakamları da ekonomideki dengesizlikleri ortaya koydu. Buna göre Türkiye ekonomisi, 2024’ün son çeyreğinde yüzde 3, yıl genelinde ise yüzde 3,2 büyüme kaydetti. Ancak büyümenin kaynağı incelendiğinde, başlıca inşaat sektörü, dolaylı vergiler ve finans sektörü öne çıkarken, sanayide ciddi bir düşüş yaşandığı görülüyor. Tarım sektörü ise neredeyse hiç büyüme kaydedemedi.
Uzmanlar, Türkiye’nin yatırımla ve üretimle büyüyen bir ekonomi modelinden uzaklaştığını belirterek, büyümenin ağırlıklı olarak deprem inşaatları, kredilere dayalı tüketim ve vergi artışlarıyla sağlandığını vurguluyor. Reel sektörün güçlenmediği bir ekonomik büyümenin sürdürülebilir olmadığına dikkat çekiliyor.
Ekonomideki belirsizlik sürerken, vatandaşın alım gücünü artıracak ve güven ortamını yeniden tesis edecek politikaların hayata geçirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Türkiye Ekonomisinde Büyüme Tartışmaları: Gerçekler ve Eleştiriler
Türkiye'nin potansiyel büyüme oranı en kötü şartlarda dahi yüzde 4,5-5 seviyesinde olmasına rağmen, 2024 yılı büyümesinin bu seviyenin altında kaldığı görülüyor. Hükümet yetkilileri açıklanan büyüme rakamlarını "şaha kalkış" olarak nitelendirse de, ekonomistlere göre bu söylemi destekleyecek veriler bulunmuyor.
Ekonomi yönetimi, kişi başına düşen milli gelirin yükseldiğini savunsa da, açlık sınırının altında kalan asgari ücretle ilgili net bir açıklama yapmaktan kaçınıyor. Bu durum, kamuoyunda tepkilere yol açıyor.
Ekonomiye Dair Eleştiriler Artıyor
Ekonomi yönetimine yönelik eleştirilerde, özellikle TÜSİAD gibi büyük iş dünyası temsilcilerine yönelik baskılar dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl zincir marketler enflasyonun sorumlusu olarak gösterilirken, bugün ise küçük esnafın yoğun vergi denetimleriyle karşı karşıya kaldığı belirtiliyor. Uzmanlar, ekonomi yönetiminin sorunları çözmek yerine hedef şaşırtma politikası izlediğini dile getiriyor.
Öte yandan, işçi haklarına yönelik kısıtlamalar da gündemde. Son 20 yılda 21 kez grevlerin ertelenmesi, sendikaların işlevsiz hale getirildiği eleştirilerine neden oluyor. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun verilerine göre Türkiye, çalışan hakları açısından en kötü 10 ülke arasında yer alıyor.