9432,55%-0,61
38,40% 0,20
43,69% -0,02
4094,52% -0,84
6581,38% -0,97
Muğla'nın dünyaca ünlü Göcek Körfezi'nde uygulanmaya başlanan “Mapa-Şamandıra Sistemi” projesi, sıcaklık etkileri ve uygulama süreçlerindeki artışlar sırasında gündemde ciddi tartışmalara yol açtı. Projeye ilişkin iddialar, İYİ Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne taşındı.
Göcek Körfezi, barındırdığı biyolojik çeşitlilik, deniz çayırları ve hassas kıyı ekosistemiyle Türkiye'nin korunması gereken tarafsız doğa alanlarından biridir. Ancak son bölgede devreye alınan Mapa-Şamandıra Sistemi projesi, çevre koruma duyguları, şeffaflık eksikliği ve halkla yeterli istişare yapılmaması eleştirilerin hedefi oldu.
Prof. Dr. Metin Ergun'un gündeme getirdiği soru önergesinde, cildin içeriği ve uygulanan şekli hakkında kamuoyuna yeterli bilgi verilmediği; Yerel halk, sivil toplum kuruluşları, bilim insanları ve ilgili meslek odalarının görüşlerine başvurulmadığı dikkat çekildi. Ayrıca daha önce yapılan çalışmalarla da örtüşmediği belirtildi.
“Ekolojik Denge Bozulabilir” Uyarısı
En büyük endişelerden biri, denizde yaşayanların yaşadığı yer ve Akdeniz'in akciğerleri olarak bilinen Posidonia Oceanica denizlerinin zarar görebileceği yönünde. Beton tonozları ve zincirlerin denizde hassas florayı aktarabildiği, bu yapıların çayırların ışıklarını engelleyerek yok olmalarına yol açabileceği vurgulandı. Ayrıca atık yönetimi, enerji ürünleri ve güvenlik gibi temel tüketim miktarları da dikkat çekiyor.
Bölgedeki küçük özgürlük eğlenceleri ve günlük tur teknelerine yeterli alan ayrılmaması, sistemin ticarileştirilmesi riski ve kamudan uzaklaşma ihtimali, sosyal adalet açısından da kaygı uyandırıyor.
İYİ Partili Metin Ergun'dan 10 Maddelik Soru Önergesi
İYİ Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun'un Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı tarafından yanıtlanması talebiyle Meclis'e sunulan yazılı soru önerisinde şu başlıklara sunulması istendi:
-Projenin mevcut düzenlemelerle ne derece uyumlu olduğu,
-Hassas deniz ekosistemlerine yönelik bir etki analizinin yapılmadığı,
-Atık, enerji ve güvenlik gibi temel sorunların nasıl karşılanacağı,
-Yerel halk ve sivil toplumların sürekliliğinin sağlanması,
-Projenin kamu ilkeleri ilkesiyle mi yoksa ticari bir yaklaşımla mı yürütüleceği,
-Yöre halkı ve balıkçıların erişim haklarının nasıl korunacağı,
-Sistemin kapasitesi ve konaklama koşulları,
-Eski tonoz ve zincirlerin durumu ile bunların ekolojik ürünlerinin durumu,
-Çalışanların sosyal haklarının dikkate alınıp alınmadığı,
-Projeden elde edilecek gelirin kamuya nasıl uygulanacağı.
“Halkın Erişim Hakkı Kısıtlanmasın”
Prof. Dr. Metin Ergun, kamunun kıyıda saklanmasının ticarileştirilmesi ve kişilerin haklarının sınırlandırılması riskine karşı uyarıda bulundu. “Doğal tedavinin şeffaflık, zararlık ve gösterilmeye dayanması esas olmalıdır” diyen Ergun, kamuoyunun tüm görünümleriyle bilgilendirilmesi ve ilgili sorunların aktif olarak sürdürülmesinin sürdürüldüğünü vurguladı.