9876,9%0,51
34,75% 0,05
36,49% -0,11
2949,93% -0,02
4839,17% 0,00
Gazeteci-Yazar Özkan Saçkan, Kitapçıların raflarında yer alan 4 Aralık tarihli 6 kitabı sizler için yorumladı
4 ARALIK TARİHLİ GÜNÜN KİTAPLARI
YIRTICI KUŞLAR ZAMANI: “… Alıştığımız ülke, alıştığımız İstanbul, alıştığımız hayat kayıp gidiyordu avuçlarımızın arasından…”
"RAHMİ M. KOÇ KOLEKSİYONU'NDAN AT FİGÜRLERİ" VE "RAHMİ M. KOÇ MÜZESİ'NDEN OTOMOBİL HİKÂYELERİ: “Atın otomobille, sanatın mühendislikle buluştuğu müthiş bir tarihsel yolculuk" temasıyla açılan sergi ve hazırlanan ciltlerde, at figürleri, otomobiller, tablolar, oyuncaklar ve çeşitli nesneler izleyiciye sunuluyor.
ÇIPLAK ÖRTÜ: Bir ülke sevdik peşin/ sonraya bıraktık, neresi güzel/derdine düşmeden toprak yol/çamuru çokça kokan nehir…
BEYAZ ATLAR ZAMANI: Yazar verilen mücadeleler, yaşanılan acılar ve toplumsal travmalarla bambaşka hikâyelere sahip üç farklı nesli ortak bir noktada buluşturuyor.
HİÇBİR ŞEY SİYAH DEĞİLDİR: Frida'nın hayatı da üç perdelik bir oyuna dönüşür: Trajedi, şehvet ve hüsran...
YEVGENİ ONEGİN: Kitapta, döneminin aristokratik yaşam tarzını ele alışı anlatılıyor.
İşte o kitaplar;
Liyakatsizliğin getirdiği kamusal ve kurumsal çöküş
AHMET Ümit’ten YIRTICI KUŞLAR ZAMANI. Sokaklarda cirit atan uluslararası suç şebekeleri, onlarla fotoğraf çektirmekten utanmayan siyasiler, faili meçhulden faili meşhura evrimleşen cinayetler, ekonomik bozulmanın ve kolay para kazanma arzusunun hızlandırdığı ahlaki çürüme, liyakatsizliğin getirdiği kamusal ve kurumsal çöküş... Yüzünde kan var Nevzat! Başkomiser Nevzat bu kez geçmişin hayaletleriyle mücadele ediyor. Ailesini katledenlerin peşinde maceradan maceraya koşarken, Nevzat ve ekibinin yaşadıkları olaylar bir 21. yüzyıl Türkiye’si portresi çiziyor. Kitapta yazar Türkiye’nin yıllardır mustarip olduğu toplumsal hastalıkların röntgenini çekiyor. Olan bitenin farkındaydım, arkadaşlarım etrafımdaydı, insanlar bana yardım etmek için çırpınıyorlardı. Ama umurumda bile değildi. Yemek yiyemiyordum, iğne ipliğe dönmüştüm. Vazgeçmiştim, her şeyden, herkesten, hepsinden... Kılımı kıpırdatamıyordum. Kıpırdatmak istemiyorum diye değil, kıpırdatamıyordum, çünkü artık içimde yaşama isteği yoktu. 448 SAYFA.
(YAPI KREDİ YAYINLARI)
Atın otomobille, sanatın mühendislikle buluştuğu yolculuk
RAHMİ M. Koç Müzesi'nden, "Rahmi M. Koç Koleksiyonu'ndan At Figürleri" ve "Rahmi M. Koç Müzesi'nden Otomobil Hikâyeleri." Sergi için hazırlanan iki cilt kitapta, milattan önce 2. yüzyıldan günümüze, atın sanatta ve mühendislikteki izlerini sürmeyi ve "beygir gücü" kavramıyla otomobilin endüstri tarihindeki dönüşümünü bir arada keşfetmeyi hedeflendi. Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu, müzenin 30. yılı onuruna birbirini tamamlayan iki farklı temayı tek bir başlık altında buluşturduklarını ifade ederek, “Müzemizin kurucusu Sayın Rahmi M. Koç’un ata ve otomobile duyduğu derin ilgi, bu serginin ilham kaynağı oldu. Sanat ve mühendislik, geçmişle geleceği buluşturan bu sergiyle bir araya geldi" dedi. At Figürleri bölümünün küratörü Serra Kanyak, Rahmi Koç'un koleksiyonunda hali hazırda epeyce atla ilgili objenin var olduğunu dile getirerek, “Bu figürleri değerlendirdik, bir araya getirdik" diye konuştu. Otomobil Hikayeleri bölümünün küratörü Gözde Akyüz ise Rahmi M. Koç Müzesi'nin otomobil koleksiyonuyla meşhur olduğuna dikkat çekerek, "Bu sefer farklı ülkelere, dönemlere hitap eden karışık bir koleksiyon yerine, kronolojik bir sergi oluşturmayı hedefledik. Hem eğitici, öğretici bir yanı olsun hem de popüler kültüre hitap edelim dedik. Dolayısıyla 1880'lerin sonundan, yani ilk otomobilden bugünlere, 35 otomobillik bir seçki hazırladık" dedi. Sergi, 10 Haziran 2025'e kadar ziyaret edilebilecek. Car Stories: 224. Horse Figures: 240/ 464 SAYFA.
(RAHMİ M. KOÇ MÜZESİ)
Toprak suyu unuttu, su çömleği
SABRİ Kuşkonmaz’dan ÇIPLAK ÖRTÜ. Yanlış Soru, Kimdi, Bizim için, Çağıran onca fırtınayı, Birkaç eski apolet, Duruyor kıyıda, Kirası ödenmiş, Kara kalemler bir de... Toprak suyu unuttu, su çömleği/ çömlek kili karan eli/ çömlekçi unuttu belki bu soruyu, belki duymadı/ ilk çömlekte kimdi/çömleğin içine düşen yıldızı gören kimdi… Bir ülke sevdik ne emir ne demir/ yar yerine yar yerine/ hesapsız, kar beklemeden/ sade bir gül esintisine ömür esir… küfür değdi bu ülkeye/ martaval manzumelere yetiyor dilim/ neyle silinir bunca kir? 101 SAYFA.
(BERFİN YAYINLARI)
Filistin Mücadelesi’ni anlatan sarsıcı bir roman
İBRAHİM Nasrallah’tan BEYAZ ATLAR ZAMANI. Arap Booker Ödülü sahibi Filistinli yazarının kaleminden yüz yılı aşkın zamandır süren Filistin Mücadelesini anlatan sarsıcı bir roman. Yazar, ustaca kullandığı sözcüklerle âdeta Filistin direniş tarihinin resmini çiziyor. Hadiye Köyü’nden Mahmud, Halid ve Naci’nin yaşamları üzerinden farklı dönemlerde Osmanlı, İngiliz ve Yahudi birliklerine karşı verilen direnişin hikâyesine tanıklık ediyoruz. Cümleleriyle tutsak zamanların zincirlerini kıran yazar, Filistin halkının kolektif hafızasını ve mücadelesini oldukça güçlü bir dille ortaya koyuyor. "Göz kamaştıran, duyarlı bir üslupla yazılmış olan kitap, okuru büyüleyici bir şekilde kavrıyor, onun duyarlılığı ve hafızası üzerinde kalıcı bir etki bırakıyor. Kitap, Filistin halkının yaşadığı trajedi ve felaketleri nedenlerini de ele alarak yaratıcı bir şekilde tasvir ediyor.” Salma Khadra Jayyusi. 560 SAYFA. (BİLGİ YAYINEVİ)
Renkler ve duygularla dolup taşan bir kitap
CLAİRE Berest’ten HİÇBİR ŞEY SİYAH DEĞİLDİR. Sana sığınmak isteyerek fırtınanın sen olduğu gerçeğini gözden kaçırdım. Sığınmam gereken kişi sendin. Ama kim fırtınalardan korunarak yaşamak ister ki? Frida Kahlo, ergenlik çağında ciddi bir kaza geçirir. Zorlu geçen iyileşme sürecinde resim tutkusunu ve yeteneğini keşfeder. Yine de yaşamaktan vazgeçmez. Kariyerinin başında hayatının aşkı olan ünlü Meksikalı ressam Diego Rivera ile tanışır. Onların derin ve acı verici aşkları adeta renklerin büyüsüne karışır. Üç ana renk vardır: Mavi, kırmızı, sarı. Bu, iki başarılı sanatçının tutkusunu ama bunun ötesinde bir kadının, bir ikonun ve inanılmaz bir ressamın doğuşunu anlatan muhteşem bir roman. “Renkler ve duygularla dolup taşan olağanüstü bir kitap.” -Libération. 204 SAYFA.
(BEYAZ BAYKUŞ YAYINLARI)
Masumiyet, aşk ve dostluğun trajik hikâyesi
ALEKSANDR Puşkin’den YEVGENİ ONEGİN. Yazar, masumiyet, aşk ve dostluğun trajik hikâyesini anlattığı romanında okuyucuyu genç Petersburg’lu Onegin’in hayat ve aşkla olan ilişkisine sürükler. Bunu yaparken de okura birçok konuda edebî ve felsefi saptamalar sunar. Kitap, döneminin aristokratik yaşam tarzını ele alışı, günlük yaşama dair nüvelerle sunduğu konuların genişliği, kompozisyonu, karakterlerinin derinliklerinde ve yaşantılarının zengin betimlemelerinde yatanlar göz önünde bulundurulduğunda Rus yaşamının gerçek bir yansımasıdır. 216 SAYFA.
(CAN YAYINLARI)