Günün Kitapları

29 ARALIK TARİHLİ GÜNÜN KİTAPLARI

ON İKİLER: Kitap, argoya da sıklıkla yer veren zengin dili ve gözlemleriyle bir dönemin sosyal ve siyasal görünümünü de gözler önüne seren bir belge niteliğindedir.

SAY BAKALIM: Brandon kendini öve öve bitiremiyor, her konuda bir numara olduğunu düşünüyor. 

HATASIZ SINIF: Müfredatla bağlantılar, öğretmenlere iletişim araçlarını mevcut eğitim sisteminin gerekliliği olan akademik kazanımların edinilmesi yolunda nasıl kullanacakları konusunda rehberlik ediyor.

VERGİ SİSTEMİNİ ANLAMA KILAVUZU: Bu kitap, toplumda vergi farkındalığının, vergi bilincinin ve nihai tahlilde sorgulayan ve hesap soran demokratik yurttaşlığın yaygınlaşması için yazılmış.

BEN LEYLA GENCER: Safranbolulu bir baba ile Polonyalı bir annenin kızı olan Leyla Gencer Çubuklu’da dünyaya geldi, Fransız dadısının çok kültürlülüğü ve evde piyano çalan annesinin söylediği Lehçe şarkılar aracılığıyla henüz hayatının ilk yıllarında müzikle tanıştı.

KÜÇÜK RESSAM İLE KRAL SALYANGOZ: Yazar, doğanın binbir rengini başka bir pencereden gösteriyor okura. Sıcacık, huzurlu ve dostça...

İşte o kitaplar;

İstanbul’a nam salmış, kanunsuz bir çete

SERMET Muhtar Alus’tan ON İKİLER- Türk Edebiyatı Klasikleri 85. İçinden adam amanlar, yâr heyler yükselen; kıraneteli, zillimaşalı aranağmeler taşan; yaşalar, var ollar kopan hıncahınç kahve, Çeki Rıza’nın Çukurçeşme’deki meşhur semai kahvesi. En ünlü müdavimleri İstanbul’a nam salmış, kanunsuz bir çete: Onikiler. Elebaşı Arap Abdullah… Yıl 1886. Onikiler, İstanbul’un gece hayatının tam içinde… Aynı zamanda paşalar, bürokratlar da onların takıldığı kahvelerin ve eğlence yerlerinin müdavimleri. Onikiler ekseninde İstanbul’un gerçekle kurgu kahramanları harala güreleyle geçen yaşamlarıyla karşımızda… Aşklar, gönül eğlendirmeler, entrikalar, ihanetler, kantocular, orta oyuncular, genelev patroniçeleri, fahişeler, azgınlar, çapkınlar ve yangınlar hem gerçek hem de gönül yangınları… Yazarın yazıp resimlediği ve “büyük halk romanı” olarak tanımladığı kitap, 1935’te Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmiştir. 280 SAYFA.
(İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI) 

Bir milyona ulaştığında tuhaf şeyler olmaya başlıyor

MELVİN Burgess’ten SAY BAKALIM. Brandon kendini öve öve bitiremiyor, her konuda bir numara olduğunu düşünüyor. Bir gün on milyona kadar sayması için ona meydan okunduğunda saymaya başlıyor. BİR, İKİ, Üç... Kısa sürede on bine ulaşıyor ama bu arkadaşı Waris, öğretmenleri ve Müdür Hexx için çok çok sinir bozucu, çünkü Brandon susmak bilmiyor. Bir milyona ulaştığındaysa tuhaf ve imkânsız şeyler olmaya başlıyor; sayılar. Her yeri ele geçiriyor... 168 SAYFA.
(MUNDİ KİTAP) 

Geleneksel disiplin yöntemleri

SURA Hart’tan HATASIZ SINIF- Çatışmaları Çözmek ve İlişki Zekasını Geliştirmek İçin Şiddetsiz İletişim Temelli Araçlar. Öğrenciler kendi anlaşmazlıklarını kendileri çözebilir. Hatasız Sınıf, öğretmenler için sınıf yönetiminde çığır açıyor! Şiddet içeren davranışları sınıfın dışına, oyun alanına veya okul dışına taşımaktan ibaret olan geleneksel disiplin yöntemlerinden farklı olarak Hatasız Sınıf öğrencilere ömür boyu katkıda bulunacak sorun çözme, empatik dinleme ve çatışmaları dönüştürme becerileri geliştirme yolunda rehberlik ediyor. Öğrenme ancak güvenli ortamlarda yeşerir. Adım adım birbirine örülen yirmiden fazla ders, öğrencilerle birlikte hazırlanan materyaller ve kolay uyarlanabilir senaryolar, eğitimcilerin sınıfta düzen sağlayıp iş birliği ortamı kurmak ve öğrenmeye ilgi uyandırmak için ihtiyaç duydukları araçlar sunuyor. Şiddetsiz İletişim temelli bu rehber kitabı kullanarak: Öğrencileri kendi anlaşmazlıklarını önlemek ve çözmek konusunda güçlendirebilir, Empati ve saygıyı kolaylaştıran bir ortam yaratabilir, Çocuklarınızı gönülden katkıda bulunmaya motive edebilir, Öğrencilerin duygu kelime dağarcığını ve sosyal-duygusal becerilerini geliştirmelerini destekleyebilir, Sınıfta saygı ve ortaklık kültürü oluşturabilir, Öğrenmeyi hızlandırıp akademik kazanımları destekleyebilir, Öğrencilerin ömür boyu kullanacakları sorun çözme becerileri geliştirmelerine yardımcı olabilirsiniz. 264 SAYFA. 
(REMZİ KİTABEVİ)

Adını hiç duymadığınız pek çok vergi ödemeleri

OZAN Bingöl’den VERGİ SİSTEMİNİ ANLAMA KILAVUZU- Bir Halkın Vergi İle İmtihanı. “Vergi alanında tarihte iz bırakmış bir milletiz. Nitekim, ‘Parayı Lidyalılar, vergiyi Sümerler, verginin vergisini de Türkler bulmuştur.’ Hatta bir aşama daha ileri gidip, verginin vergisinin vergisi alınır oldu. Vergi literatüründe bu onur da bize yeter. Farkında olsun veya olmasın, sade bir vatandaş her gün ortalama 20 farklı vergi ile muhatap olmaktadır. Bir paket sigaranın %82’sinin, bir şişe rakının %63,5’inin, bir şişe biranın %50’sinin, bir litre benzinin %41’inin, bir cep telefonunun %51’inin vergiden oluştuğu bir ülkede yaşıyoruz. Yoksulluk sınırı kadar ücret alan bir çalışanın brüt maaşının %35’i vergi ve sosyal güvenlik primi olarak daha maaşı eline geçmeden kaynakta kesiliyor. Bu kitabı okurken, adını daha önce hiç duymadığınız pek çok ad altında vergi ve vergi benzeri ödemede bulunduğunuzu göreceksiniz. Bazen şaşıracak, bazen kızacaksınız. Ama en önemlisi, bu kitabı okuduktan sonra ödediğiniz vergileri sorgulamaya ve nasıl kullanıldığının hesabını sormaya başlayacaksınız. İşte bu da gerçek demokrasiye ulaşabilmemizin önündeki en büyük engelin kalkması demektir. Demokrasi kültürünün oluşumunda vergi farkındalığı önemli bir yere sahiptir. Bir ülkede vergi bilinci ne kadar yüksek olursa hak arama bilinci de o kadar yüksek olur. Vergi bilincinin oluşumu, vergi sisteminin anlaşılması ve anlamlandırılması ile mümkündür. Bu kapsamda, kimlerin, neye, ne kadar vergi ödediği ile kimlerin vergi ödemediği konuları birlikte önem kazanır. Bu nedenle neye, ne kadar ödediğini bilmeyenler, bu paraların nereye harcandığını sormaz, sorgulayamazlar.” 168 SAYFA.
(SİA KİTAP) 

Gencer’in kendini ispat etmek için verdiği mücadeleler

EVİN İlyasoğlu’ndan BEN LEYLA GENCER- La Diva Turca (Küçük Boy). Ünlü keman virtüozu Isaac Stern İlk 79 Yılım adlı kitabının önsözünde şöyle der: “Müziğin hizmetine girmek bir meslek edinmek değil, bir yaşam biçimidir. Bunun için iki şeye sahip olmalısın: Birincisi, ne olmak istediğin hakkında küçük yaştan itibaren kesin bir fikre; ikincisi, o isteğinin gerçekleşmesi için gereken özgüvene, mücadele gücüne ve gurura.” İşte Leyla Gencer’in müzik serüveni bu düşüncenin hayata yansıması olmuştur adeta. Soprano Arangi-Lombardi ile çalışması hayatının dönüm noktalarından biri oldu. İlk opera temsilini Ankara’da verdi. 1953’te İtalyan radyosundaki kaydıyla da ilk kez sesini dünyaya duyurdu. Leyla Gencer, küçük yaşından itibaren sahnede olmayı aklına koymuştu. Özgüveniyle, çalışkanlığıyla, savaşçı kişiliğiyle hayatını bu fikre göre şekillendirdi. Opera kültürü olmayan bir ülkeden çıkıp, bu kültürle evrilmiş bir ülkenin, İtalya’nın ortasında kendini ispat etmek için verdiği mücadelelerle, tam yirmi beş yıl boyunca operanın mabedi sayılan La Scala’nın prima donna’sı oldu. Sonraki yirmi beş yıl da ölünceye kadar, eğitimci olarak opera dünyasına hizmet etti. 384 SAYFA.
(YAPI KREDİ YAYINLARI)

Doğa bazen bir salyangozun yumuşacık kalbinde

AYSUN Berktay Özmen’den KÜÇÜK RESSAM İLE KRAL SALYANGOZ- Kırda Yaşam. Kır Masalları, doğanın muhteşem güzelliğini kendi akışı içinde küçük öykülerle anlatıyor okura. Doğa bazen bir salyangozun yumuşacık kalbinde, bazen bir çekirgenin sesinde, bazen de bir kuşun kanadında öykü olup akıyor kalplerimize... 40 SAYFA.
(ALTIN KİTAPLAR)