Haftanın Kitapları

Haftanın Kitapları

Gazeteci - Yazar Özkan Saçkan 30 Ekim tarihli kitapları yorumladı.

30 EKİM TARİHLİ GÜNÜN KİTAPLARI

 

 

KUTSAL KISIR DÖNGÜ: İlahiyatçılar, akademisyenler, sosyolog ve tarihçilerle yapılan görüşmelerle zenginleşen çalışma, yazarın İçtihad Kapısı adlı kitabının hem bir devamı, hem de ondan bağımsız ayrı bir yapıt özelliği taşıyor. Böylece yazar, yine alanında bir ilk olan İslamo-Faşizm kitabıyla birlikte, entelektüel ortamı derinden etkileyecek üçlemeyi de tamamlıyor.

 

AYIŞIĞI SOKAĞI: Kişilik çözümlemeleriyle derinleştirdiği yapıtlarında çoğunlukla saplantılı yaşamların umarsız sonlarını anlatan yazarın kitaptaki öyküleri, kendi yaşamından izler taşıyor.

 

AŞIK KEDİ: Mucizelerle dolu bir evrende miskin miskin yaşayan canlılar olmadığımızı, bizi asla hafife almamanız gerektiğini anlatmanın daha iyi bir yolunu bulamadım.

 

AYGIR FATMA: Osman Cemal bir halk yazarıdır. Yani bir yazara verilebilecek en güzel, en temiz, en değerli sıfatlardan birini halk ona vermiştir. O, bilhassa esnaf, zanaatkâr zümrelerinin yazıcısıdır. Fakat aynı zamanda şehir lümpenlerinin fotoğrafçısı da olabilmiştir.  

 

UNUTULAN YURTTAŞ: Gölgesi donuk ışıkta eğiliyor, bükülüyordu; kâh kolsuz kâh ayaksız kâh başsız. Ansızın sanki pencereden üstüne, gölgesine, evine yasaklar, günahlar yağdı.  

 

TÜRKİYE’Yİ SATAN ADAMKitapta Şerif Egeli’nin hayat hikâyesini okurken dünya üzerindeki yetmiş yedi milletin tüccarlarıyla pazarlık etmenin püf noktalarını da bulacaksınız.

İşte o kitaplar;

İslam dünyasının geri kalmışlığının nedeni

MERDAN Yanardağ’ın KUTSAL KISIR DÖNGÜ- İslam Dünyasında Geri Kalmışlığın Kaynakları. Bu kitapta yazar, İslam dünyasının geri kalmışlığının nedenlerini araştırıyor ve önümüze çarpıcı bir tablo koyuyor. Bugüne kadar, “İslam dünyası neden geri kaldı?” sorusuna âlimler, ulema ve siyasal islamcılar tarafından verilen yanıtın, nasıl bir kısır döngü yarattığını ortaya çıkarıyor. Geri kalmışlığın nedenine ilişkin soruya yanıt olarak verilen, “İslam’dan uzaklaşma” gerekçesini ve çözüm olarak daha fazla dine sarılmayı öneren yaklaşımı sorguluyor. Söz konusu yanıtın aslında geri kalmışlığı nasıl yeniden ürettiğini gösteriyor. Bu yönüyle elinizdeki kitap, İslam dünyasının geri kalmışlığına ilişkin, bugüne kadar ileri sürülen dış dinamiklerin (Batı, sömürgecilik, emperyalizm vb.) sorunu açıklamakta yetersiz kaldığını da kanıtlıyor. İslam dünyasının geri kalmışlığının nedeni olarak iç dinamiklere; teolojik, ideolojik, sosyolojik ve tarihsel boyuta dikkat çekiyor. Müslüman aklının mühürlenmesi ve bilim kapısının kapatılmasının yıkıcı sonuçlarını gösteriyor. İnsanlık tarihinde örneği bulunmayan büyük entelektüel intihar ile geri kalmışlık arasındaki neden-sonuç ilişkisini kuruyor. 272 SAYFA.
(KIRMIZI KEDİ YAYINLARI)

ın öyküleri, kendi yaşamından izleri taşıyor

STEFAN Zweig’ten AYIŞIĞI SOKAĞI. Kıyıya geç yanaşan gemi yüzünden trenini kaçıran bir yabancı, hiç bilmediği küçük bir Fransız liman kentinin ay ışığıyla aydınlanan sokaklarını keşfetmeye girişir. Kaptanların, mürettebatın bir gecelik de olsa yolunun düştüğü bu kent tüm günahlara gebedir. Burada tüm ihtiyaçların bir çözümü vardır. Sokaklarda gezinen genç adamın kulağına o sırada Almanca bir şarkı çalınır ve kendi memleketinden birine rastlamanın verdiği sevinçle sesin kaynağını bulmaya koyulur. 68 SAYFA.
(CAN YAYINLARI)

Bir kedi konuşup masal anlatamaz, diyorsanız…

ÖZLEM Anar’dan AŞIK KEDİ. “İyi bir masal yazmak istiyorsanız benden size bir tavsiye; hemen bir kedi alın...” Yazar ve eşinin “çokbilmiş” kedisi Kopil, balkonda oturmuş rüzgârın anlattığı evren masalını dinlerken annesine aşkını, babasına dair karmaşık duygularını ve insanoğlunun garipliklerini kendine özgü yöntemlerle ve referanslarla masaya yatırıyor: Ona göre, dünyayı daha iyi bir yer haline getirecek her mucizevi masalda en az bir kedi bulunuyor! Hegel adlı bir Alman filozofu, insanın düşünebildiği her şeyin mümkün olduğu bir evrende yaşadığımızı iddia etmiştir. Bir kedi konuşup masal anlatamaz, diyorsanız Hegel’in bu sözüne kulak vermenizi öneririm. Adamın dediğine göre her şey ama her şey mümkün. Yeter ki o şeyi düşünelim. Var olmayan bir şeyi düşünemeyeceğimizi söyleyen bu adama şükran borçluyum. Onun sayesinde birçok insanın saçma bulabileceği şeyler anlam kazanıyor. 192 SAYFA. 
(EVEREST YAYINLARI)

Maceralarla dolu, trajik bir aşk anlatısı

OSMAN Cemal Kaygılı’dan AYGIR FATMA. “Osman Cemal, sanat bakımından ifadesi olduğu muhiti çok iyi bilir. Orhan Selim (Nazım Hikmet), Akşam, 1936. Otobiyografik izler taşıyan Aygır Fatma, İstanbul’dan Anadolu’da bir kasabaya kadar uzanan, maceralarla dolu, trajik bir aşk anlatısıdır. Hasan ve çocukluk aşkı Mediha’nın yolları yıllar sonra tekrar kesişir. Hasan, Mediha ile evlilik hazırlıkları yaparken bir kavgaya karışır ve hapse düşer. Bir süre sonra II. Meşrutiyet ilan edilir ve çıkan afla tahliye olur. Mediha’nın Dağıstanlı yaşlı bir tüccarla evlendirildiğini öğrenen Hasan zor günler geçirir. Bu esnada tiyatrocu bir arkadaşının teklifiyle hayatını oyunlaştırır. Aygır Fatma adındaki bu oyun, Anadolu’da bir kasabada sahnelenirken ilginç gelişmeler yaşanır. 152 SAYFA.
(İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI)

Hayatın boşluklarını dolduran şeylerin saçmalığı

ZEHRA Tırıl’dan UNUTULAN YURTTAŞ.  Kitaptaki on öykü yaşadığımız günlerin izleriyle dolu: Salgın ve HES dönemi, politik gelişmeler, hayatımıza giren kare kodlar, evlilik süreçleri, geçim sıkıntıları, yaşlılık ve hastalık kederleri, geleneksel inanış ve davranışlarla sarılıp sarmalanmış yaşam biçimleri, hayatın boşluklarını dolduran şeylerin saçmalığı, geçen zamanın dalgalanmaları, dostluklar, yalnızlıklar, savruluşlar ve kaçışlar.  Bardaktaki suyu içti. Işığı söndürdü. Televizyonu kapattı. Pencerenin kalın perdesini açtı. Tül perdeden süzülen ışık halıya pencerenin demir parmaklıklı gölgesini düşürdü. Halıdaki demir parmaklıklarda rastgele adımlar attı. Kolunun tek hareketiyle ışık sızmamacasına kalın perdeyi kapattı; uçlarını bastırdı. Dizlerinin üstüne düştü. Hıçkırıyordu. 104 SAYFA. 
(YAPI KREDİ YAYINLARI) 

Türkiye’nin ihracata başlama serüveni... 

ŞERİF Egeli’den TÜRKİYE’Yİ SATAN ADAM- Türkiye'nin İhracata Başlama Serüveni. 1972 yılında Enka Pazarlama’yı kuran Şerif Egeli, bu kitapta Türkiye’de ihracatın nasıl başlayıp geliştiğini anlatıyor. Yıllık toplam ihracatın bir milyar doların altında olduğu, başta sanayi üreticilerimiz olmak üzere dünya üzerinde kimsenin Türkiye’nin ihracat yapabileceğine inanmadığı günlerden bugün 250 milyar dolar dışsatım hacmine ulaşılmasının temellerini atan insanların renkli hikâyeleri yer alıyor. Kitapta Şerif Egeli’nin hayat hikâyesini okurken Japonya’dan Çin ve Pakistan’a, Irak, İran ve Ürdün’den Suudi Arabistan, Cezayir ve Libya’ya, Rusya’dan İngiltere ve Amerika’ya uzanan bir yolculuğa çıkacak, dünya üzerindeki yetmiş yedi milletin tüccarlarıyla pazarlık etmenin püf noktalarını da bulacaksınız. 200 SAYFA.
(REMZİ KİTAPEVİ)