ANKARA – T.C. Sağlık Bakanlığı, son yıllarda hızla artan sezaryen doğum oranlarını dengelemek ve normal doğumu teşvik etmek amacıyla “Normal Doğum Eylem Planı”nı devreye aldı. Plan kapsamında sağlık personelinin eğitilmesi, doğum süreçlerinin dijital olarak izlenmesi ve toplumda farkındalık oluşturulması hedefleniyor.
Dünya genelinde sezaryen doğum oranlarında ciddi artış gözleniyor. Brezilya’da sezaryen oranı %55’e, ABD’de %31’e, Avrupa’da ise ülkeden ülkeye değişmekle birlikte İtalya’da %35, Almanya’da %32, İsveç’te %17 seviyelerinde. Türkiye’de ise bu oran çok daha yüksek. 2000’li yıllarda %20 olan sezaryen oranı, 2025 itibarıyla %61’e yükselmiş durumda.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sezaryen doğum oranlarının %10–15 seviyelerinde tutulmasını öneriyor ve tıbbi zorunluluk dışında bu yönteme başvurulmaması gerektiğini vurguluyor.
Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı plan şu başlıklar altında şekilleniyor:
Sağlık personelinin normal doğum konusunda eğitilmesi
Toplum genelinde normal doğumla ilgili farkındalık çalışmalarının artırılması
Ebelerin doğumdaki rolünün güçlendirilmesi
Anne dostu hastane sayısının yaygınlaştırılması
Doğum süreçlerinin dijital sistemlerle takip edilmesi
Planın en önemli hedeflerinden biri, gereksiz sezaryen uygulamalarının önüne geçilerek anne ve bebek sağlığının korunması.
Bakanlık, normal doğumun vücudun doğal sürecinin bir parçası olduğunu vurgulayarak sezaryenin sadece tıbbi zorunluluk durumlarında bir tercih olması gerektiğini belirtti. Bilimsel veriler, normal doğumun anne ve bebek sağlığı açısından birçok avantaj sunduğunu ortaya koyuyor.
Anne sütü doğumdan hemen sonra gelir, bebek emzirilebilir.
Günlük yaşama daha hızlı dönüş sağlanır.
Sonraki doğumlar da normal şekilde yapılabilir.
Karın ameliyatları açısından risk oluşturmaz.
Hastanede kalış süresi kısadır.
Bebekte solunum problemleri riski daha azdır.
Anesteziye bağlı komplikasyonlar yaşanmaz.
