CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ZELİHA AKSAZ ŞAHBAZ: “İNFLUENZA, COVİD, RSV ONLARCA VİRÜS DOLAŞIMDA”
Cumhuriyet Halk Partisi Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, Ülkemizde koruyucu sağlık hizmetlerinin yetersizliği sonucunda grip nedeni olan İnfluenza, COVİD ve RSV olduğu bilinen solunum yolu enfeksiyonları salgına dönüştü. Koruyucu sağlık hizmetleri ve yaygın aşılama için daha neyi bekliyorsunuz? dedi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz’ın açıklaması şöyle:
Esas olan koruyucu hekimlik ve halkın sağlığını korumak olmakla birlikte biliyoruz ki koruyucu önlemler alınmamıştır. Grip gibi virüs kaynaklı hastalıklarla mücadele etmenin en kolay yolu yeni virüs suşlarının ortaya çıktığı sonbahar aylarında vatandaşları aşılamaktır. Sonbaharda sınırlı sayıda aşı tedarik eden ve aşıyı 65 yaş üzeri ve kendi belirlediği kronik hastalığı olan vatandaşlarımıza açan Sağlık Bakanlığı bu yöntem ile aktif yaşamın içinde ve kalabalık ortamlarda bulunan vatandaşlarımızın zamanında aşı olmasına engel olmuştur. Aşı karşıtları tarafından oluşturulan tereddütlerin de katkısıyla aşılama oranları çok düşük kalmıştır. Ücretsiz grip aşısı olamayan emekçi ve 65 yaş altı emeklilerimiz hayat pahalılığı nedeniyle yaklaşık 400 TL olan aşı ücretini karşılayamamakta ve aşı olamamaktadır. Ayrıca sağlık personelinin aşılanmaması hem sağlık çalışanlarını risk altına sokmakta hem de salgının yayılmasında etken olmaktadır. Bunun sonucunda ortaya çıkan salgın, uzun tedavi süreçleri, yoğun bakım tedavileri ve maalesef yüksek oranda can kayıplarına neden olmaktadır.
Ülkemizde ve dünyada milyonlarca can almış olan COVİD ne yazık ki kontrolsüz bir şekilde kitle bağışıklığına terk edilmiştir. COVİD testi yapılmamakta, hastaların influenza mı, COVİD mi olduğu bilinmemektedir. AB ve ABD gibi ülkelerde COVİD yeni varyantlarına karşı geliştirilen ve uygulanan aşılar maalesef Sağlık Bakanlığı tarafından temin edilmemiştir.
Salgın nedeniyle ortaya çıkan yoğun hasta yükü ile ASM’ler dar koridorları ile hastaneler salgının bulaşma ve yayılma alanları haline dönüşmüş durumdadır.
Sonuç olarak salgın, Aile Sağlığı Merkezleri, poliklinik, servis ve yoğun bakımlarda diğer hastaların tedavilerini engelleyecek boyutlara ulaşmıştır. Servis ve yoğun bakım yataklarının %60-80’i salgın kaynaklı hastalar ile dolmuş durumdadır. Acil ameliyatlar yapılamamakta planlı ameliyatlar bile ertelenmek zorunda kalmaktadır. Diğer hastaların tedavisinde aksamalar nedeniyle dolaylı can kayıpları ortaya çıkmaktadır. Salgının artması ile birlikte büyükşehirlerden ölüm sayılarının geçen yıl ve pandemi öncesi aynı dönemin üzerinde seyrettiği yönünde bilgiler gelmektedir.
Sağlık Bakanlığının temel görevinin yandaş müteahhitlerce işletilen şehir hastanelerine hasta garantisi vermek değil, koruyucu sağlık hizmetleri ile vatandaşın hastalanmasının önüne geçmek olduğunu hatırlatıyoruz. Sosyal güvenlik sistemine kayıtlı vatandaşlarına ücretsiz aşı dağıtmayı esirgeyen devlet, hastalanan vatandaşlarımız için tedavi, yoğun bakım ve ilaç masrafları ile aşı bedelinin kat kat üzerinde harcamaya neden olmaktadır.
Bütçesinin çok büyük bölümünü tedavi hizmetlerine ve şehir hastanelerine ayıran iktidar neyi beklemektedir?
Özel hastanelerde yüksek doluluk oranları nedeniyle yüksek ücretlere dahi yatak bulunamazken bu salgın ile özel hastanelere yüksek kazanç sağlamak mı amaçlanmaktadır?
Aşı ile çok cüzi bedelle önlenebilecek bir enfeksiyon ve salgının kamu ve halkın bütçesinden karşılanacak milyonlarca dolarlık bir tedavi pazarı oluşturması mı hedeflenmektedir?
Körfez sermayesine pazarlamak için satışa çıkarttığı hasta garantili Şehir Hastanelerini satış için cazip hale getirmeye mi çalışmaktadır?
Salgını engellemek için neden etkin bir koruma ve aşılama kampanyası yapmamıştır ve niçin bunda inat etmektedir?
Sağlık Bakanlığını güncel İnfluenza aşılarını tedarik etmeye ve vatandaşlarımızı ücretsiz olarak aşılamaya davet ediyoruz. COVİD testlerine yeniden başlanması ve yeni varyantlara karşı geliştirilen güncel aşıların tedarik edilerek kronik hastalar ile sağlık personelinin aşılanmasını öneriyoruz.
Salgın yönetiminin akademinin önerileri doğrultusunda, bilimsel yöntemlerle yürütülmesini tavsiye ediyor ve tüm bu sorularımızı Sayın Sağlık Bakanına soruyor, cevap bekliyoruz.