10082,1%0,05
35,75% -0,10
37,31% 0,17
3213,29% 1,36
5103,50% 0,70
Sema Silkin Ün: “Sivil toplum örgütleri ve vakıflar artık özgürce faaliyet yürütemeyecekler!”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) söz alan Yeni Yol Grubu, Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, görüşülmekte olan kanun teklifi hakkında; daha önce yetki aşımı nedeniyle Anayasa Mahkemesince iptal edilen, yakın bir süre önce de muhalefetin itirazlarıyla kanun metninden çıkarılan bir düzenlemenin aslında tekrar TBMM Genel Kuruluna getirilmesinden ibaret olduğu eleştirilerinde bulundu.
Ün, konuşmasında ‘bu düzenlemeyle diyorsunuz ki: "Devlet Denetleme Kurulunun yetkilerini Anayasa’nın öngörmediği şekilde genişletiyoruz. Sermayesinin çoğunluğu devlete ait olmayan ama yönetimi devlet kontrolüne geçen şirketleri, kooperatifleri, sendikaları, meslek örgütlerini ve hatta kamuya yararlı vakıfların sahip olduğu şirketleri bile DDK denetimine tabi tutuyoruz." Diyorsunuz ki: "Devlet Denetleme Kurulu eliyle yargıyı aradan çıkarılarak kurum ve kuruluşların iştiraklerine soruşturma başlatabiliriz." Diyorsunuz ki: "Her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma yetkisi verebiliriz." İşin özü aslında ne diyorsunuz biliyor musunuz? "Kendimizi yargı yerine koyacak talimatımızla yargısız infaz yapabileceğiz." Devlet Denetleme Kuruluna yapılan bir atama var, şahsın kimliğinden bağımsız sadece geçmiş görevine atfen söylüyorum: Daha önce Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonu Başkanlığı yapmıştı kendisi. Aslında bu düzenlemeyle DDK'ye tanınan geniş yetkiler olağanüstü hâl uygulamasının olağan uygulama olarak sisteme yerleştirilmesi anlamına geliyor. Zaten konuştuğumuz kurumda bir 12 Eylül ürünü, o günün vesayet ruhunu bugüne taşıyan bir format atma girişimi’ olduğunu vurguladı.
“Sivil toplum örgütleri ve vakıflar artık özgürce faaliyet yürütemeyecekler”
Silkin Ün, bu kanun teklifi yasalaşırsa sivil toplum örgütleri ve vakıflar artık özgürce faaliyet yürütemeyecekler, iktidarla eş güdümlü çalışmayan STK'lar her an keyfî denetim ve kapatma tehdidiyle karşı karşıya kalacaklar. DDK yargının yetkisini elinden alarak doğrudan kamu görevlilerini görevden uzaklaştırabilecek, bürokraside ve sivil toplumda iktidara muhalif kimse bırakmayacak. Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği yetkiler kanun değişikliğiyle geri getirilmiş olacak. Hukukun üstünlüğü ve anayasal denetimin tamamen yok olmuş olacağını ifade etti.
“Sivil toplumun tepesinde bir kılıç sallandırma girişimidir”
Bu teklif bağımsız sivil toplum kuruluşlarını Hükûmetin keyfî denetimine tabi tutma girişimidir diyen Silkin Ün, bu teklif toplumsal muhalefeti göğüsleyen sivil toplum kuruluşlarını susturma girişimidir. Bu teklif yasalaşırsa mesela çevreyi koruma adına "Ekonomik büyümenin önüne geçmeye çalışan marjinallere izin vermeyeceğiz." diyerek o günün iktidar nazarındaki ihtiyaçlarına göre köylüler dahi marjinal kabul edilecek, derneklerine kayyum atanabilecek. ‘Bu teklif yasalaşırsa mesela İsrail'in Gazze'deki katliamlarını protesto etmek için ortağı ABD'nin İncirlik'teki üssüne yürüyen vicdan sahibi insanlara öncülük eden sivil toplum kuruluşlarının yetkililerine hükûmetin çıkarlarına ters düştükleri için kayyum atanabilecek, seçilmiş yöneticileri bir telefonla harekete geçecek olan DDK eliyle görevden uzaklaştırılabilecek. Mesele o kadar vahim işte.’ Dedi.