Zaten gergin,zaten sıkıntılı,zaten enflasyondan ve hayat pahalılığından bunalmış bir toplumu daha da germek,kızdırmak,hatta öfkelendirecek işler yapmak,kime ne kazandırır ki?Sen tut 35 yıllık diplomayı iptal ettir,1000’ den fazla soruşturma,tahkikat,Sayıştay denetimini lekesiz geride bırakmış hem de Istanbul gibi büyük bir şehrin Belediye Başkanını içeri attır,gizli tanıklarla suç üstüne suç yükle herkese,sonra da ortalığın karışmasından şikayet et.İnandırıcı olur mu,haklı sayılır mı böyle bir şikayet?
Yıllardır ortalığı karıştıran,devamlı değiştirdiği gündemlerle ülkeyi sürekli geren ve böyle bir sağlıksız politikayla Türkiye’yi 22 yıldan fazladır idare eden bir iktidar,karşısındaki cılız muhalefeti bile güçlendirdi.Baksanıza CHP nasıl toparladı,önemli iç sorunlarını bir çırpıda nasıl da çözdü..Şimdi, iktidarın karşısında çok güçlü,hem de tarafsızların takviyesini de kazanmış bir CHP var.İmamoğlu’nun önünü keseceğim,onun Cumhurbaşkanı adayı olmasını önleyeceğim diye hazırlanan acemi senaryolar ve hesapsız çıkışlar,sokakları iyice karıştırdı. Bugün sokaklarda ve meydanlarda sadece CHP’liler değil,bu iktidarın yaptığı akılalmaz yanlışları ve gerçek hukuku delen kararları protesto eden,haksızlığa ve hukuksuzluğa direnen milyonlar var.
Sokağa çıkma ve gösteri yasağına rağmen,o müthiş kararlı ve tepkili topluluklar oralı olmuyor,karara kulak asmıyor ve her engele rağmen protestolarına devam ediyorlarsa, oturup düşünmek ve yapılan yanlışları görmek,hatta düzeltmek lazım.Fotoğrafın tümüne bakmakta yarar var.İktidarın gerilim politika ve yanlışları,haksız tutum ve kararları devam ederse,protesto mitingleri,tepkileri de artarak sürer.Bu durumda kontrol giderek zorlaşır ve daha da üzücü gelişmelere tanık olabiliriz.Bu arada kargaşa ortamı ve belirsizliklerin Türkiye’ye vereceği çok büyük ekonomik zararları da hesaba katmak gerek. Bir inat uğruna,(ben yaptım oldu)sistemini devam ettirme uğruna millet,daha büyük bedeller ödemek zorunda bırakılmamalıdır.
Milletin huzura,aşa,işe,gelire ve güvene ihtiyacı var.Bıçağı kemiğe dayatan bir yaşamdan kurtulmak istiyor insanımız.Gerçek demokrasiyi, gerçek özgürlüğü yaşamak istiyor milyonlar. Dinin siyasete bulaştırılmasından hoşnut değil çoğunluk.Anayasaya,yasalara, düşünce ve basın hürriyetine saygılı yönetim arzusu,dalga dalga yayılıyor ülkeye.Üniversite gençliği huzursuz,bu huzursuzluğa dikkat etmek lazım.Sokağa çıkan gençliği tekrar okuluna derslerine döndürmek kolay olmuyor.Geçmişten ders almalıyız.Sadece iktidara değil,böyle bir ortamda muhalefete de büyük sorumluluklar düşüyor.Huzursuz yaşam iklimimizi fırtınalarla,tayfunlarla,kasırgalarla daha da kötüleştirebiliriz.Allah devletimizi, milletimizi korusun,erken seçim ve insanca geçim,huzur ve güven taleplerimizi makul çizgilerin dışına taşırırsak,hele provokatörlere de mani olamazsak,ortalık daha da karışır.
Son bir hafta içinde muhalefet,başarılı bir performans ve kontrollü bir güç gösterisi sergiledi.Hayli üzücü olaylar oldu ama,çok şükür böyle ortamlarda görülen ve beklenen büyük çatışmalara tanık olmadık.İnşallah bundan sonra da olmaz ve korktuğumuz başımıza gelmez.Bir haftada büyük puan toplayan Özgür Özel için bayram sonrası çok mühim.Eğer takımını şimdiye kadar olduğu gibi iyi yönetir ve topladığı puanları kaybedecek kararlara imza atmazsa, CHP kalıcı ve tartışmasız bir genel başkana kavuşmuş olur.Genç,iyi hatip ve hayli enerjik, çalışkan ve dinamik de…
Şimdi herkes bundan sonra ne olacağını soruyor,merak ediyor.İktidar yanlışlarında ısrar ederse,sert ve suçlayıcı üslubunu sürdürürse, muhalefetin ve tepkilerin dozajı ister istemez artar.Burada dikkat edilmesi gereken husus, protestoların ve mitinglerin karşısına iktidarın sivil güçlerinin (yani partililerinin) çıkarılması tehlikesidir.Allah korusun böyle bir tehlike büyük çatışmalara sebep olur ki,bu ortamda da sükuneti sağlamak gerekçesiyle sıkı yönetimin ilanı kaçınılmazdır. Sıkı yönetim ilk bakışta iktidarın işine yarar gibi görülebilir.Ama nereye kadar…Geçmişe bakanlar ve araştıranlar,sonuçların pek de hayırlı olmadığını görürler.
Ülkeyi doğru dürüst ve yasalara uygun şekilde yönetmek varken,gerginliklerden ve sorun arttırımlarından medet ummak,hiç de akıllıca bir iş değil.Türkiye’nin şu anda huzura ve güvene ihtiyacı var.Tansiyonu biraz daha arttırmak,altından kalkmamızın daha da güçleşeceği yeni sorunlar,çok ciddi problemler yaratır. İktidarın da,muhalefetin de şapkalarını önlerine koyup,bu gerçeği görmeleri ve ortalığı daha fazla germektense,sorunları karşılıklı konuşma ve tartışma yoluyla uzlaşmaya çalışmaları gerekir.Aksi halde öteyi ne siz sorun,ne ben söyleyeyim…