M. DİLEK ÖZKAN

Tarih: 19.01.2023 20:57

HUBRİS SENDROMU

Facebook Twitter Linked-in

 Bu yazımda eskilerin 'kendini dev aynasında görmek' olarak söz ettikleri günümüzde ise ' güç zehirlenmesi' olarak söz edilen ' HUBRİS SENDROMU' konusunu ele aldım. 

'Sen hayvan haklarına dair yazarsın, bu da nereden icap etti?' demeyin. Hubristik sayılmayacaksa, vardır bir sebebim...

NEDİR BU HUBRİS SENDROMU?

' Hubris sendromu' olarak adlandırılan bu durum genellikle lider konumunda bulunan ya da bu konumda olduguna inanmış kişilerde görülen kibir ve ego kaynaklı davranış bozukluğudur.

Gerçekten liderlik sıfatı kazanmış kisilerde görüldüğü gibi, bu sıfatı kazanmayı çok arzulayan ya da bu sıfata sahip olduğuna kendini inandırmış insanların abartılı bir gurur ve kendine aşırı güven duyması ile ortaya çıkar. Bu duyguyu başkalarını küçümseme, onları küçük düşürme, iftira atmak, karalama yapmak gibi davranış bozuklukları izler. 

Hubris sendromuna sahip kişiler ”her şeyin belirleyicisi olmaları gerektiğine inanılar. Tek karar verici olmak, herkesin kendilerine itaat etmesi gerektiği duygusuna sahiptirler. Bu nedenle hangi konuda liderlik etmek istiyorlarsa kendilerine rakip gördükleri başkalarını da yok etmeye çalışırlar.

Hubris kelime anlamı itibarıyla antik Yunan’da 'kibir' anlamına gelir. yapılan tanımlamalara göre sendrom, öncelikle kişinin gücü tatmaya başlamasıyla ve olayların merkezinde bulunmaktan keyif almasıyla başlar.

Başarı ve gücü elinde bulundurma hissinin verdiği hazla devam eder. Zamanla narsizm, gerçeklikten kopuş ve hatta akli dengesizliklerle varan seviyelere ulaşabilir.

Sendrom bu seviyeye ulaştığında kişi bağımlılık boyutuna varmış demektir. Mutlak güç olduğuna inanma seviyesinde, bu bağımlılıktan kurtulmak kişi için çok zordur ve kişi sahip olduguna inandığı gücü kaybetmemek için her yolu denemeye hazırdır. 

David Owen ve Jonathan Davidson’un 2009 yılında yayımlanan makalesiyle literatüre giren Hubris sendromu, “Abartılı gurur, baskın bir kendine güven ve kendinden başkalarını küçümseme duygusu” olarak tanımlanmıştır ve bunun nedeninin narsismin “Aşırı Doz” olmasından kaynaklandığı ifade edilmiştir.

BELİRTİLER NELERDİR?

Bulunduğuna inandığı konumda sürekli biçimde kendinden ve gücünden soz edilmesini istemek, güç gösterisinde bulunmanın ve zaferler kazanmanın çok önemli olduğunu düşünmek.

 Hakkındaki algıyı iyileştirmek için kendisini hep iyi gösterecek durumlarda bulunmaya eğilim ( sahte vaatler, kahramanlıklar, abartılı çıkışlar, v.b.), kendisini zora sokacak,kötü gösterecek durum ve yerlerden kaçınma, görmezden gelmek. Basit eylemlerinden bile imkânsızı başarmış edasıyla ve abartarak bahsetmek, yüceltilmeye ihtiyaç duyma. İnsanları kendisi icin bunlari yapmaya zorlamak ve baskı oluşturmak.

Kendi yaptıklarına aşırı anlam yuklemek ve herkesten bunu beklemek. Eleştirileri saldırı olarak algılayarak eleştirenleri yok edip zarar vermeye çalışmak ya da başkalarını buna teşvik etmek. 

Hubris sendromuna sahip kişi, yaptığı en küçük seyi bile kendini övmek için bir araç haline getirir.  Kendisini mutlak güç ve hak sahibi olarak algıladığı için kanunları çiğnemek, suç işlemek ya da yargılanmaktan korkmazlar.  Çoğu zaman pervasızca ve dürtüsel hareket ederler. Yaptığı eylemlerin ve ya söylediklerinin maliyet ve sonuçlarına odaklandığı için ahlâki yönüyle ilgilenmezler. İçine düştükleri utanç verici durumları bile kendilerine çıkar sağlamak adına çarpıtarak kullanırlar. Onlar için önemli olan tek şey 'söz konusu edilmek ve gündem olmaktır'. 

Hubris sendromu narsistik, histrionik ve antisosyal kişilik bozukluğu ile yakından ilişkilidir. Böyle bireylerin geçmişlerini bakıldığında çocukluk yaslarindan itibaren sorunlu aile yapıları içinde büyüdükleri ve ileri yaşlarda toplumla uyum sağlayamayan, suç işleme potansiyelleri yüksek, hatta  bir çok suçtan sabıkalı olan bireyler oldukları görülür.

Bireyin sahip olduğu bu kişilik bozukluklarına ilaveten sonradan elde ettiği başarı ve güç başka bir ifadeyle 'kendisinde tahmin etmediği bir güc ve saygınlığı' elde ettikten sonra hubris sendromu ortaya çıkmaktadır. 

Bunlara ilaveten toplumun bu kişileri yüceltmesi ve farklı bir yere koyması ile de bu bozukluk artar.

 Hubris sendromuna sahip olan kişiler küçümseme, aşağılama, hor görme, biat isteme, kendisinin dışında hiç kimseye değer vermeme gibi olumsuz davranış sergiler.

Bu bozukluğa sahip kişilerde sosyopatlık,alkol ve ya madde bağımlılığı da sıkça rastlanan bir durumdur.

Hubristik kişilik yapısına sahip kişilerin büyük bir çoğunluğunda durum parlak bir başarı ile başlar ancak ileriki zamanlarda sergiledikleri tutum ve davranışlar nedeniyle  hezimete uğrayarak biterler. 

Çoğunlukla iyi hitap gücüne sahip oldukları görülen bu kişilerin, ilk başlarda başkaları üzerinde yarattığı inandırıcılık, sempati, güven gibi olumlu duyguları kaybetmeleri  de bu süreçte başlar. Bu çöküşü kabullenemez ve gittikçe daha saldırgan, agresif ve zorba bir tutum sergilemeye başlarlar. Bu da ilk başlarda sahip oldukları saygınlığı hizla yitirmelerine ve kendilerini destekleyenlerin onları terk etmelerine neden olur. Gittikçe yalnızlaşırlar. 

Hubris sendromuna sahip kişilerden bir çoğunun intiharı seçtikleri bilinmektedir. Adolf Hitler buna en bariz örnektir. 

 

Sevgili hayvan severler bu profil (özellikle de son günlerden) tanıdık geldi mi? Öyleyse dikkatli olun! 











 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —