Kartalkaya faciası vesile oldu ve mevcudu anlattım. Kaçınızın yaşadığı evde yangın merdiveni var? Kaçınızın evladının gittiği okulda "güvenli kaçış ve yangın tahliye koridoru var?" İstanbul'daki hastanelerden bahsettim. Yani "marka" hastaneler dahil kaç hastane yönetiminin bu konuda bilgi ve becerisi var? Çalıştığım hastanelerden örnek verdim. Ya göstermelik bir yangın merdivenleri var. Ki tam göstermelik çünkü zemine ulaşmıyor. Ya da yangın çıkış kapılarını kilitlemişler. Hele bir büyük hastane yangın çıkış kapılarına "şifre" koymuş. Bir diğeri sadece yetkilendirilmiş personel için kimlik kartı okutma cihazı tesis etmiş. İstanbulda durum bu. Benim çevrem ve şahitliğini yaptığım Evimizde durum bu (Ama avuç dolusu kira veriyoruz) Özel okullarda durum bu (Ama avuç dolusu para almayı biliyorlar) Özel hastanelerde durum bu. (İliğine kadar kazanç ihtisası mevcut) Peki bu manzara karşısında ben, sen, siz ne yapıyoruz? Bir sonraki felaket için göz yaşı biriktiriyoruz. Buradan yazıyorum işte! Savcılık mesleğinde bu açıkça suç duyurusudur. Durum bu diyorum! Gidip ben mi denetleyeyim? Hastanesini, okulunu, otelini, konutunu?