Lağım, rögar.. Türk sağlık camiasında lağım sokaklara aktı, akıyor. Rögar patladı. Nereden patladı? Özel Hastaneler mahallesinden. Ben ısrarla bu mecradan sizlere, Türk kamuoyuna sesleneceğim.
Bir apse var bünyede. Ve zaman zaman bu apse'nin cerahati ağzımıza, yüzümüze püskürüyor.
Ama o apse içinde irin birktirmeye devam ediyor. Hem de en steril olmamız gereken alanda yani insan sağlığının muhafaza edilmesi, insan sağlığının bozulan dengelerinin şifa edilmesi olan alanda. Şu an mevcut sağlık sisteminin bok çukuru özel hastanelerin devlet tarafından finanse edilmesidir.
Bu finansmanı bile layıki ile gerçekleştirmeyen sistemi size anlattım. Ve medikal çetelerin nasıl bir bataklıktan beslendiklerini de dilimin döndüğü kadar anlattım.
Bir gurup insan var. Bir kendince elit kesim. "Bizim anşante özel sağlık sigortalarımız var!" diyen kesim. "Bizim dünyaca ünlü doktor hısımlarımız var!" diyen kesim. Bu arkadaşlara da tek bir örnek vermek istiyorum.
Mustafa KOÇ!.. Türkiye'nin sizlerden daha anşante ve sizlerin sahip olduğu paranın misli ile sahibi olan bir ailenin efradıydı.
Bırak tam özel sigorta kapsamını rahmetlinin emrine amade özel hastanesi vardı. Özel Amerikan Hastanesi. Ne oldu? Bok çukurunun kurbanı oldu
. Basit CPR yapmayı bile bilmeyen ekipler... Ya Deniz Baykal? Yürüyerek girdiği o muhteşem markalı hastaneden yarı bedenini bırakarak canını zor kurtardı.
Mevzu hepinizi ilgilendiriyor beyler ve kadınlar. Sadece şikayetçi değilim. Çözüm öneriyorum. Bir usta iki çırak. Tıp eğitimi budur.
İkincisi devlet biran önce şu özel hastaneler, özel tıp fakülteleri üzerindeki finansal desteğini çekmeli ve kamu üniversiteleri ve hastanelerine odaklanmalı. Aksi taktirde "bok çukuru."