BİLGEHAN BİLGE

Tarih: 04.10.2024 10:00

BLA BLA

Facebook Twitter Linked-in

 

Bu bir organizasyon.

Adını daha önce hiç duydunuz mu?

Ben duymayanlar ve bilmeyenler için bir öykü içerisinde bla bla'yı anlatmaya çalışayım.

Bir çoğunuzun bildiği gibi bir süredir Çanakkale'de yaşıyorum. Ameliyatlarım olduğu haftalarda da İstanbul'a gidiyorum.

Hem ailemle vakit geçiriyorum hem de randevulu hastalarımla ilgileniyorum ve ameliyatlarımı yapıyorum. Elbette İstanbul'da çok değerli bir ekip halinde çalışıyoruz.

Ameliyat sonrası iki gün hastalarımın vizitini yapıyorum ve sonra hastalar taburcu oluncaya kadar ameliyatlarımızı beraber yaptığımız çok değerli ve yetenekli diğer cerrah arkadaşıma devrederek Çanakkale'ye geri dönüyorum. Ki genellikle bu iki gün içinde hastalarım taburcu olabilecek tıbbi kondisyona sahip oluyor.

Bu git geller sırasında araç kullanmak istemiyorum.

Çünkü yoruldum. Bir zamanlar İzmir'den Mardin'e tek nefeste gidip gelen Bilgehan yok artık.

Veya Marmaris, Bodrum, İzmir arasında mekik dokuyan.

İki hafta önce yine İstanbul'da ameliyatlarım var.

Bu sefer şehirlerarası otobüs ile gideyim dedim.

Evden taksi ile Çanakkale otobüs terminaline ulaştım. Hep randevularıma yarım saat önce giderim. Öyle bir hassasiyetim var. Otobüs kalkış saati 10:30 ve ben saat 10:00 da terminaldeydim.

Uçaklar rötar yapar bunu biliyorum. Ama hayatımda ilk defa şehirlerarası otobüslerin de rötar yaptığına şahit oldum.

Ama şu da var hayatımda en son 1999 yılında otobüse binmiştim. Yani uzun süredir bir çeşit toplumdan kopuk bir seyahat düzenim vardı.

Neyse, 11:30 gibi yola çıktık. Tahmini varış süresi 4 saat 30 dakika.

Biz 6 saat 15 dakikada Esenler otogarına vardık.

Firmanın Bakırköy'e servisi yokmuş. Metro ile git dedi görevli.

Ben öyle çok metro adamı falan değilim ki! Çünkü İstanbul'da bu güne kadar evim ve iş yerlerim arasında hiç metro ulaşım hattı yoktu.

Bu teknolojiye binmek için özel bir kart kullanılması gerektiğini biliyordum. Metro kart gibi bir şey. Sonra öğrendim ki banka kartı ile de binilebiliyormuş.

Eşim beni indiğim istasyondan aldı ve sağ salim eve varabildim.

Saat: 18:00. Tam sekiz saattir yollardayım.

Maliyet: 200 TL taksi, 650 TL otobüs, 30 TL metro. 880 lira. Ve sekiz saat.

Durumu ameliyat sırasında asistanım, arkadaşım ile paylaştım.

"Hocam senin telefonuna bla bla yükleyelim dedi."

"O ne oğlum gevezelik mi yükleyeceğiz telefona." dedim.

Anlattı.

Bu bir organizasyon. Bir şehirden diğer şehre giden insanlar yanlarına yol arkadaşı alıyorlar. Bu yol arkadaşlarını da işte bu bla bla üzerinden belirliyorlar. Bir nevi organize otostop gibi bir şey.

Yalnız otostoptan farkı yolcu belli bir ücret ödüyor.

Gülümsedim içimden. Dedim ki "Adamı en iyi ihtimal ile keserler, cüzdanını, bavulunu alıp yol kenarına atarlar. Norveç mi burası."

Erken dönmem icap etti. Pazar akşamı. İnternetten otobüs bileti bakıyoruz. Fiyatlar uçmuş. 800, 900, 1000 TL. Hadi o bir kenara uygun saatte otobüs yok.

Bir macera olsun diye veya meraktan Bla Bla yükledim telefonuma.

Uygulama soruyor. Nereden nereye?

Yazdım. İstanbul Bakırköy'den, Çanakkale Merkez.

Şak! Dört aday çıktı.

Kalkış saatleri var. Kim kullanıyor arabayı profilleri var. Daha önce bu uygulamadan aldıkları puanlar var. Kullandıkları arabanın marka ve modeli var. Ve hatta yolculuk konforu için bir sürü ayrıntı var.

Ve bir de ücret var. İnanılmaz!..

Ve bir de senin gibi otostopçu var mı yok mu? O bilgi var ve diğer yol arkadaşlarının da profili var.

Ben; sigara serbest, çok sohbet etmene gerek yok, uyuyabilirsin alternatiflerini seçtim.

Mükemmel bir sürücü ve mükemmel iki yolcu ile birlikte adeta İstanbul'da evimin önünden alındım. Çanakkale'de evimin önüne bırakıldım.

Üç saat sürdü tamamı. Ve sürücü tüm hız ve trafik kurallarına harfiyen uyan bir arkadaşımızdı.

Ve sadece 177 TL ödedim. (Ayıp olmasın diye ben yuvarlak hesap 200 TL verdim. Ama 1000 dese verirdim.)

Şaka gibi değil mi?

Bence bu uygulamaya dahil olun.

Hem sürücü olarak hem yolcu olarak. Aksi taktirde biz bu kapitalist düzen içerisinde ancak paylaşarak mutlu olabileceğimizi giderek unutuyoruz.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —