D vitamini vücutta birikir.
Yani vücudun ihtiyaç fazlası vücuttan atılamaz.
Karaciğer ve yağ dokusu içinde birikerek "zehirlenmeye" sebep olur.
Bu zehirlenme çoğunlukla sinsice ve sessizce ilerler.
Zehirlenme bulguları çoğunlukla hasar ortaya çıktığında,çok geç tespit edilebilir.
D vitamini zehirlenmesi'nin sonuçları, bulguları:
- Genetik program düzensizliği,
- Psikiyatrik bozukluklar, (Depresyon ve Ankisiyete bozukluğu, Yorgunluk, Tükenmişlik Sendromu)
- İleri seviyelerde tepkisizlik ve koma
- Kemik, eklem ağrıları,
- Böbrek taşları, böbreklerde kireçlenme ve bu hastalıklara bağlı şikayetler,
- Kas ağrıları, kas spazmları,
- Karın ağrıları, bulantı-kusma, kabızlık, ölümcül pankreas iltihabı.
Şeklindedir.
D vitamini zehirlenmesinde hasta;
-Çok su içmeye başlar.
- İdrara sık çıkmaya başlar,
-Kan basıncı yükselir,
-Kilo kaybı nadir değildir.
-Kalp ritmi bozulur.
Ülkemizde D vitamini düzeyini ölçen "kit" ler güvenilir değildir.
D vitamini doğrudan gün ışığının cildimize teması ile doğal olarak vücudumuz tarafından üretilir.
Çok kısa bir süre sadece ellerimizin ve yüzümüzün güneş görmesi uzun süre D vitamini ihtiyacımızı karşılayacak üretimi sağlar.
Gün ışığından çok az yararlanan kutup dairesine yakın yaşayan halklarda bile D vitamini eksikliğine bağlı hastalıkların görülmemesinin sebebi bu doğal üretim ve depolama mekanizmasıdır.
Ki Akdeniz havzasında bu vitaminin insanlarda kitlesel olarak eksik olduğunu iddia etmek kelimenin tam anlamı ile " şarlatanlıktır."
D vitamininizi ölçen "kit" ler "ayarlanmış!" olsa bile henüz diğer göstergeleri ölçen "kit" ler manüple edilmedi.
O yüzden size reçete edilen D vitamini takviyelerini kullanmadan önce mutlaka kan: "Kalsiyum, İyonize Kalsiyum ve Paratiroid Hormon" seviyelerinizin de kontrol edilmesini hekiminizden talep edin.
Bu değerleriniz normal ise asla takviye D vitamini almayın.
D vitamini vücutta birikir ve toksiktir.
Ve dikkat edin toksisitesi doğrudan "psikolojiniz, genetiğiniz ve savunma sisteminiz" üzerine etki eder.
Zaten istenen ve hedeflenen de budur.