İçeriden istihbarat geldi. Kardeşçe yaşamak için DEM’in talepleri belli oldu. -Nüfusumuza oranla daha çok Cumhurbaşkanı bizden olsun.
Nüfusumuza oranla TBMM de çok daha fazla milletvekili bizden olsun. Üstelik bu temsil her siyasi parti bünyesinde gerçekleşsin. Türkiye’deki tüm cemaat, tarikat lider veya lider kadroları bizden olsun.
Türkiye’deki tüm meslek odaları başkanları veya yönetim kadroları bizden olsun. Buna siyasi STK’lar ve Sendikalar dahil.-Halkımız artık vergi ödemesin, elektrik faturası, su faturası ödemesin.
Her tür madde’yi kaçak yollardan ülkeye sokabilelim. Ve bu konuda güvenlik güçleri bize göz yumsun. Ve gerekirse destek versin. Kaçak mal pazarları, AVM’leri kuralım ve devlet asla bizi denetlemesin. Ceza kesmesin.-Biz ülkenin her yerinde iş yapalım, holdingleşelim ama siz bizim bölge’ de bakkal dükkanı bile açamayın. Biz ülkenin her yerinde yeraltı, yerüstü kaynaklarına erişebilelim.
Ama siz bizim bölgemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına dokunmayın.-Dilimizi her yerde kullanalım. Resmi daireler buna dahil.-Dilimizin zenginleşmesi için Üniversitelerde Akademiler kurulsun. Kültürümüzü ülkenin her yerinde yaşayalım, yaşatalım. Ama sizin kültürünüz bizim bölge’de pek kullanılmasın. Şimdi diyeceksiniz ki! Bu nasıl talep? Zaten mevcut durum üç aşağı, beş yukarı böyle değil mi?Vallahi ben de şaşırdım. Eğer talep sadece bu ise kardeşçe yaşamaya devam. Ama Sam Amca’nın talepleri henüz elimize ulaşmadı. Merak ile onları bekliyoruz. Çaylarımızı içiyoruz.