Sorun diploma değil! Sorun Türkiye Cumhuriyetinde yasalar eli ile oluşan fırsat eşitsizliği Sorun liyakatsizliğin yasalar ile desteklenip normalleştirmesi. Kendi yaşamımdan örnekler vereyim.
Astsubay bir baba ve ilkokul öğretmeni bir banın üç çocuğundan biriyim. Doğal olarak ne siyasi bir güç ne de servet desteği olmadan başlayan bir hayat ve mücadele içerisinde büyüdüm.
Nerede ise imkansızlıklar içerisinde ben Ege Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım. Aynı dönemde üniversite sınavında herhangi bir fakülteyi kazanamayanlar ülke dışında "parası ile" Tıp fakültelerine yerleşti. Ve bir şekilde kanun çıktı ve eşitlendik.
Ben hekim olur olmaz mecburi hizmetime Mardin/Midyat sağlık ocağına gittim. Siyasi gücü ve servet sahibi olan arkadaşlarım ya mecburi hizmete gitmediler veya yaşadıkları şehirde o hizmeti icra ettiler. Yani kağıt üzerinde eşitlendik. O da mecburi hizmet yaptı sahilde güneşlenerek ben de.
Çok ağır bir sınav olan TUS'u kazandım ve yine çok ağır bir branş olan Beyin ve Sinir Cerrahisi ihtisası yaptım. Bu sınavı kazanamayan zengin çocukları babalarının parası ile yurt dışında aynı ihtisasa başladı. Ve ben altı yıllık bu ihtisası başarı ile bitirirken onların bazıları yurt dışında bir şekilde üç yılda beyin cerrahı oldu ve ülkeye döndü. Yine eşitlendik. Ben askerliğimi normal sürede yaptım.
Ama onlar bedelli olarak kısa dönemde bu işi hallettiler. Bazılarının babaları devlet arazilerine konarak, yasadışı evler, apartmanlar dikerek çıkan aflardan yararlanarak zengin olmuştu.
Her siyasi parti bünyesine girerek güç sahibi olmuştu. Bizim garibanlar ise memur maaşı ile üç çocuk okutmakla ömür tüketmişti.
Sen çalış çabala, ülkene milletine olan borçlarını sonuna kadar yerine getir. Sonra gel bunlarla eşitlen ve hatta bunların bazıları gelip senin yöneticin olsun. Kağıt üzerinde herşey yasaldı.
Buz gibi haklılardı. Ama aynı zamanda Allah'ın bir sıfatı da olan bu bir Hak mıydı?