Evde yiyin kardeşim.
Dışarıda hiçbir şey tüketmeyin!
Ekmeğinizi de evde yapın, yemeğinizi de, tatlınızı da.
Dışarısı bir kıyamet artık.
Dışarıda ne yediğiniz belli değil.
Kedi, köpek, at, eşek, domuz, martı eti sorun değil.
Sıhhi ortamda ürün haline getirilse ona da eyvallah.
Keşke iş sadece bunlarla sabit kalsa.
Çok yoğun miktarda kimyasal madde, zehir tüketiyorsunuz.
Adamlar gemi azıya almış.
Yiyecek sektöründe açıkça örgütlü bir terör var.
İşini adam gibi yapan, yapmaya çalışan oldukça azınlık halinde kalan esnafı tenzih ederim.
Ama durum bu!.
Ha!.. Diyeceksiniz ki biz tamamen evde beslenme üzerine bir politika inşa ettik. Ekmeğimizi bile kendimiz yapıyoruz.
Ama ya un, ya maya, ya yağ? Ve hatta tuz?
Haklısınız. Hiç biri garanti değil.
Şanslı olanlar, köyü ile bağlantısı kopmayanlar.
En azından un, yağ, maya oradan gelir.
Ama o da tam garanti değil.
Çünkü adamlar tohumu kirletti, tohumu!..
Toprağı zehirledi.
En azından evde beslenin.
Ananızın, babanızın, eşinizin elinden yapılmış yiyecekleri tüketin.
Tavsiyem bu.
Yapmazsak n'olur?
Yapmaz isen en iyi ihtimal ile
Benim müşterim olursun kardeşim.
Sağlık ve ilaç sektörü senin ekmeğini yer.
Bu kadar basit!
Dr.B.Bige
