Lütfen evde beslenin. Özellikle çocuklarınızın evde beslenmesi için özel çaba sarf edin. Çocuklarınıza okulda harcamaları için harçlık vermeyin. Çocuklarınızın özel okul yemekhanelerinde beslenmesine izin vermeyin. Biraz çaba sarf edip evinizde hazırladığınız yemeklerden bir beslenme çantası hazırlayın. O yeter. Merak etmeyin gün içinde açlıktan ölmez.
Sanayi tipi, endüstriyel yemek sektöründe en güvendiğiniz marka, restoran, lokanta, fırın, pastane bile “kar” hırsı ile olmadık yağ, un, şeker, baharat, gıda tatlandırıcı ve renklendirici kullanır hale geldi.
Bu kimyasalların hepsi tescilli kanserojen, hormonal bozukluk sebebi, insan doğası için uygun olmayan maddeler. Özellikle çocuklarınız asla dışarıda beslenmesin. Eve aldığınız sebze ve meyveleri öncelikle uzun süre sıcak su içinde bekletin. Sirkeli su vs fayda etmez. Sıcak su ve defalarca sudan geçirme tek çareniz.Meyveleri asla kabuklu tüketmeyin. Kabuklarını soyduktan sonra da birkaç defa sudan geçirin.Asla kuru meyve yemeyin. Kuru incir, kuru üzüm, kuru erik, kuru elma vs.. Uzak durun.Kuru bakliyat, pirinç, bulgur..
Asla suda bekleteyim de tertemiz olsun. Demeyin. Büyük hata!. Suda beklettiğinizde kuru bakliyatın yüzeyindeki pestisitler, kimyasal zehirler aflatoksin gibi toksik organizmalar tanenin içine nüfuz eder. Tam zehir haline gelirler.Tam tersi suda bekletme değil. Yoğun su akışı altında ovalaya ovalaya yıkayın. Tıpkı bir çamaşırı durular gibi.Kuruyemiş. Aynı şey onlar için de geçerli. Yıkayıp, kurutamadığınızı yemeyin zaten.Peki ya baharat?Toz hali ile değil, bütün hali ile alın. Ve yine natır gibi ovalaya ovalaya yıkadıktan sonra evinizin imkanları ile toz hale getirip kullanın.Belki bu şekilde zehirlenmekten az da olsa kurtulabilirsiniz.Elbette bu benim üzerime vazife.Ama asıl üzerine vazife olanlar vazifelerini yerine getirinceye kadar siz kendinizi ve evlatlarınızı koruyun.