Pratisyen hekimler artık bıktı kardeşim. Bizden bıktı. Bizim pervasızlığımızdan bıktı. Bizim fırsatçı, çıkarcı tavrımızdan bıktı.
Kaymakam, iktidar partisinin ilçe başkanı bir telefon açar hekimden reçete ister, sahte sağlık raporu ister. Hep kendisi veya aile efradı için değil. Çıkar gözettiği her kim var ise onun için ister ve hakimiyetini bir hekim üzerinden tescil eder.
Bu idari amirlere bu kasaba politikacılarına bu özgüveni bu gücü veren kim? Biz. Şimdi pratisyen hekimler eylem üzerine eylem yapıyorlar. Yerden göğe kadar haklılar. Ama alacakları yok.
Biz yine oldukça fırsatçı ve çıkarcı tabiatımızla ne diyoruz? "Sen istediğin kadar bağır, çağır, bilmem nereni yırt. Bizim umurumuzda bile değil.
Biz sahte sağlık raporunu, komşunun önerdiği ilaçları sizin ağababanızdan devlet hastanelerinden alırız!" diyorlar. Çok mu zor? Diyelim ki çok zor. O zaman idari amir veya kasaba politikacısının bir telefonuna bakar.
Bu eylemler, grevler vs haklı ama yanlış bir patika. Zaten pandemi dönemini ciddi sabıkalar ile geçirmiş, halk nezdinde itibar kaybına uğramış bir mesleğin ve yine sıradan insanlara zarar veren bir eylem planı içinde olması çok büyük bir yanlış. Tekrar öneriyorum.
Süresiz olarak hatır reçetesi yazmama eylemine gidin. Süresiz olarak sahte sağlık raporu (Hatır raporu diyelim) vermeme eylemine gidin. Belki bu şekilde halkın nefretini değil desteğini arkanıza alırsınız.