Bazı coğrafyalarda "kız evlat" olarak dünyaya gelmek zordur.
Doğduğun andan itibaren ikinci sınıf insan olduğuna inanan insanların yaşadığı bir dünyaya gözlerini açarsın.
Doğar doğmaz öldürülen bebeklerin büyük çoğunluğu kız bebeklerdir.
Doğar doğmaz cami avlusuna, çöp konteynerine, sokağa terk edilen bebeklerin çoğunluğu kız bebeklerdir.
Az biraz büyüsünler fiziksel ve cinsel saldırıya uğrayan çocukların çoğu kız çocuğudur.
Az daha büyümelerine müsade edilmeden henüz çocuk yaşta alınan-satılan çocukların tamamı kız çocuklarıdır.
Kazasız,belasız büyümeyi başaranlar ev kurar, aile inşa eder. Bu coğrafyalarda aile içi şiddete, cinayete maruz kalanların neredeyse tamamı yine onlardır.
Diyelim ki tüm bu olumsuzluklara rağmen toplum içinde sivrildiler.
Bir şekilde akademide, sporda, sanatta, sosyal hayatta "birinci" oldular.
Bazı coğrafyalarda, aynı zihniyet yani Narin'lerin başına ne geliyorsa bunu besleyen zihniyet yine devreye girer.
Yaşı farketmez. İster yeni doğan olsun, ister 70 yaşında.
Bazı coğrafyalarda "kız evladı" olmak zordur.
Bu hayasızca saldırı karşısında bir duvar gibi, bir set gibi durabilecek tek bir güç vardır.
Baba.
Ana mutlaka ama vatanını seven, milletini seven insan evladı babalara çok ihtiyaç vardır bazı coğrafyalarda.
