Metabolik bir hastalığın olabilir ama ne olur kilo ver! Genetik bir yatkınlığın olabilir ama ne olur kilo ver!
Kilo vermek aslında çok basit bir denklemdir. Aldığın, çıkardığın ve kullandığın hesabıdır. Su içiyorum ama bana yarıyor? En büyük yalandır. Su içiyorum ama bana yarıyor lafı ilimle bilimle dalga geçmekten ibarettir.
Kilolu olmak dünya üzerindeki besin dağıtım adaletine muhalif olmak demektir. Hem kendi kişisel sağlığına muhalifsin, hem de dünya insanlığının adil besin kullanım hakkına muhalifsin demektir.
Eğer altta bir hastalık yoksa kilolu olmak, ihtiyacından fazla kalori tüketmektir. Ve oldukça bencil bir yaşam tarzıdır. İhtiyacından fazla tüketmek doğru değildir.
Her derde deva! Bu üçlü iksir mucizedir! Mesela kellerde saç çıkartır, Kısırları evlat sahibi yapar. Evde kalmışları evlendirir. Davul tozu minare gölgesidir. İçine biraz zerdeçal koy kanseri kökünden temizler. Soğan, sarımsak, zeytinyağı ve azıcık zencefil bel ve boyun fıtığı belasını ortadan kaldırır. Terkipler, mürekkepler muhteşemdir.
Dedim ya her türlü derde devadır. Ama bu bütün mucize gelip diş çürüğü gibi basit bir hastalığı bir türlü düzeltemez. Biyoenerji ile diş çürüğü gibi basit bir sağlık sorununun düzeltildiğine şahit oldunuz mu siz hiç? Veya binlerce yıllık akupunktur ile bu basit diş çürüğünün tedavi edildiğine şahit oldunuz mu hiç
Pekala öyle ise nasıl olur da soğan, sarımsak ile kanser tedavi edilebilir? Yapana da inana da itirazım var. Bu kadar da olmaz arkadaş! Plasebo da belli bir yere kadar!
ZERDEÇAL, ZENCEFİL, TARÇIN
Nüfusun büyük bir kısmının genetik hafızasında, doğal seleksiyon macerasınsa bu tip gıdalar yok.
Kaçinin bilmediği ot başını ağrıtır. Ve hatta, Domates, Patlıcan, Mercimek gibi neslin yeni yeni tanıştığı bitkilere alışa, alışa yavaş yavaş yer vermek gerekir.