Asıl, "özel tıp" mağdurları fakir, fukara, garip, gureba değildir. Fakir, fukara, garip gureba'da zaten para yoktur. Onların ne işi var "özel hastanelerde!"
Özel hastanelerin arz/talep dengesini sağlamak üzere yani toplumun büyük bir kısmı olan fakir fukara, garip gureba'nın özel hastane imkanlarından yararlanması için devreye devlet girer. Ve bu işi finanse etmeye çalışır.
Acil hastaların tüm tedavi masraflarını ben ödeyeceğim! Der.Kanser hastalarının tüm tedavi masraflarını ben ödeyeceğim! Der.Yenidoğan'a verilen sağlık hizmetlerinin faturasını ben ödeyeceğim! Der.Yanık tedavisi, organ nakli, kardiyovasküler işlemler, hemodiyaliz, doğumsal hastalıklar vs..Tamamının tedavi masraflarını bana fatura edin.
Ben ödeyeceğim der.Der demesine de? Ödediği fatura "yarım ekmek köfte" kadardır. Devlet bunu bildiği için. Yani üç kuruşa beş köfte hesabı yaptığı için, ne olup ne bittiğini denetleme gereği bile duymaz!Adeta "bedava atın dişine bakılmaz!" tarzı bir vurdumduymazlık içindedir.
İşte bu aşamada devreye şebekeler girer. "Verilmeyeni" misli ile almak üzere özel hastane sahipleri türlü türlü taklalar atar.
Nasıl taklalar attıklarının küçük bir kısmına "yenidoğan katliam şebekesinde" o da tesadüfen şahit oldunuz. Daha ne taklalar seyredeceksiniz, ne parendelar!
Fakir fukara, garip gureba'nın sağlık sorunlarının özel hastanelerde SGK üzerinden nasıl "faturalandırıldığının" kısa bir özetini anlattım. Şimdi gelelim "cici beylere!"Bu "cici beyler" zaten sıradan insanların gittikleri hastanelere acil bir durum olmadıkça asla müracaat etmezler!
Onların gittikleri hastaneler zaten "marka" dır.Çoğunluğunun cebinde zaten "süper sağlık sigortaları" vardır ve yine zaten ceplerinden bir kuruş para çıkmadığına inanırlar. Bir sonraki poliçe için ödeyecekleri "afaki" fiyat onlar için önemli değildir. Yalnız şöyle bir şey var!Sizin o cebinizdeki "süper sağlık sigortası" ile alacağınız sağlık hizmeti, cebinde nakit para olan ile aynı değildir!
Süper sağlık hizmeti aldım zannedersiniz ama aldığınız sağlık hizmeti (otelcilik hizmeti dışında) bir taşra devlet hastanesinde alabileceğinizden daha fazla değildir!
Siz sizi bir Profesör ameliyat etti zannedersiniz ama sizi asıl ameliyat eden düz ama yetenekli bir cerrahtır!.
Siz o hastanede sizin bakımınızı yapan hemşirelerin Florence Nightingale olduğunu varsayarsınız ama onlar özel sektörün kapitalist dişlileri altında mesleklerine tutunmaya çalışan gariban asgari ücretli sağlık profesyonelleridir.
Hani iki Rus oligark Londra sokaklarında karşı karşıya gelmişler.Biri "O ne güzel bir saat! Kaça aldın demiş?
Diğeri. 100.000 dolar demiş.Yuh demiş diğeri!. İki sokak ötede aynı saat 300.000 dolar. Kandırılmışsın!Bizim özel sağlık sektörünün diğer gülleri de bunlardır.Ama üzülmesinler.
En azından bebekleri, yaşlıları üç beş bin lira için katledilmiyor. Bu bile dünyaya bedel.