1219 sayılı kanun. Boru değil. Yönetmelik, yönerge veya genelge değil! Bildiğiniz kanun! Bu kanunun adı.
TABABET VE ŞUABATI SAN'ATLARININ TARZI İCRASINA. DAİR KANUN.
Yani Türk sağlık sisteminin kanunu. Peki bu kanunu "sallayan" var mı? Yok. Sallamayanları denetleyen var mı?
En azından İstanbul'da yok. Nereden biliyorum? En başta tabelalardan. Bu kanun der ki!; 1219 sayılı yasanın 24. maddesi uyarınca, hekimler hastalarını kabul ettikleri yer ile muayene saatlerini ve uzmanlıklarını bildiren ilanlar verebilirler.
Diğer biçimde ilan, reklam ve benzerlerini yapmaları yasaktır. Tabela üzerinde en fazla iki renk kullanılabilir. Tabela 3 metrekareyi geçemez.
Diğer biçimde ilan, reklam ve benzerlerini yapmaları yasaktır. Gidin şimdi İstanbul Fulya bölgesine. Etraftaki tabelalara bir bakın. Bırakın hekimleri, bırakın sağlık profesyoneli olmayı kuaförlük eğitimi bile olmayan adam dev harfler ile mekanın camekanına fosforlu boya ile "ESTETİK UZMANI" yazmış.
Yanarlı, dönerli, flaşlı tabelalar... China Town gibi. E hal böyleyken o memlekette sağlık sektöründe kanun nizam hüküm sürebilir mi?
Sen henüz daha kapı önünde, herkesin gözü önünde olan tabelaları bile denetleyemiyorsan. Binanın içinde dönen dolapları nasıl denetleyeceksin?