Savaşın ahlakı daha doğrusu "iyi ahlakı" olur mu? Olmaz!. Savaşan taraflar bir şekilde üstünlük sağlamak için tüm insani değerleri hiçe sayarak eylemde bulunurlar. En son Hiroşima ve Nagasaki'de kitlesel sivil katliamda biz buna şahit olduk. Ama güya insanlık "şavaşın da bir ahlakı olmalı" şeklinde bir takım kural ve kaidelerin altına imza attı.
Aykırı davranan taraflarında "savaş suçlusu" olması gerektiği konusunda mutabakata imza attı. Ancak! Savaşta yeni konjonktür şu. Özellikle Hastanelerin ve Okulların altına karargahlar kuruluyor.
Ayrıca ibadethane ve alış veriş merkezleri cephane deposu olarak kullanılıyor. Hastane, okul ve ibadethanelerin altında tüneller oluşturuluyor ve bir nevi sığınaklar inşa ediliyor.
Tamam bu bir taktik strateji olabilir. Bir nevi "kamuflaj" olabilir. Ancak bu esnada üst katlarda durumdan habersiz sivilller tedavi oluyor, çocuklar eğitim görüyor, inananlar ibadet ediyor.
Bodrumda karargahlar, cephanelikler ve tüneller. Üstünde masum siviller. Biz bunu Ukrayna'da gördük. PKK'nın bilinen taktiğidir zaten onu da biliyoruz.
Bir benzeri OrtaDoğunun çatışma yaşanan her yerinde mevcut.Bu savaşın "ahlaksız" halidir. Bizim millet böyle işleri bilmez, tenezzül etmez.
Gider cepheye gerekirse göğüs göğüse savaşır, gerekirse süngü süngüye mücadele eder. Ama masum sivilleri kalkan etme geleneği bölgede ve dünyada giderek yaygınlaşan ahlaksız bir stratejidir. Ve propagandanın en iğrenç figürü haline gelmiştir.