Katil, tecavüzcü, kadın tüccarı, organ mafyası, çocuk istismarcısı yani özetle insanlık suçu işleyen, insana yönelik suç işleyen yaratıkları masum halktan izole etmek toplumsal huzur için öncelikli şarttır.
Bunları toplum içinden ayıklayıp layık oldukları yerde izole etmek de şarttır.
İzolasyon yerleri
Cezaevi değil, ıslah evi değil.
Hak ettikleri yer toplama kamplarıdır.
Dağ başı, açık ve olabildiğince geniş bir arazi, yüz, iki yüz kişilik barakalar ve aşılamaz, geçilemez bir bariyer.
Toplama kampı denildiğinde kastım bugüne kadar okuduğunuz, izlediğiniz ne varsa hafızanızda olan işte öyle bir yer.
Ama bu tip bir izolasyon merkezinin savaşın iğrenç koşulları nedeni ile masum siviller için değil de bu yaratıklar için var olduğunu hayal edin.
Tutuksuz yargılama! Salıverilme!
Cezaevi, ıslahevi yargılama süreci boyunca bu tür suç işleyenlerin sadece ara durağı olmalıdır.
Bu yaratıkların nihayetleri Türk halkının cebinden milyarlarca lira harcayarak inşa ettiği lüks binalarda ekmek elden, su gölden, sıcacık konforlu koğuşlar olmamalıdır.
Türk cezaevleri bu konfor dışında bu tip suç kariyeri yapan yaratıklar için adeta bir üniversitedir. Orada eğitilirler. Kimi mafya tetikçisi olarak mezun olur o üniversiteden, kimi IŞİD,PKK manyağı olarak.
Cezaevi değil,
Tüm konforlardan ari toplama kamplarıdır yerleri.
Ve bu da yetmez.
Bu yaratıklar ceza süreleri içerisinde bu kamplarda eşek gibi çalıştırılmalıdır.
Artık bu yaratıklara yol mu yaptırırsınız, Maden mi kazdırırsınız, Mayın mı temizletirsiniz, Türk silahlı Kuvvetleri için üniformamı diktirtirsiniz, şehit çocukları için kırtasiye mi ürettirirsiniz onu bilemem!
Ama
O kamplarda da bu yaratıklar asla boş oturmamalı.
...
"Hocam bu insanlık dışı bir uygulama" diyen sevgili romantik arkadaşlara söylüyorum.
Doğru, insanlık dışı bir tecrit ve ceza.
Ama söz konusu olanlar insan değil.
İnsanlığını yitirmiş yaratıklar.
Binlercesi, on binlercesi aramızda.
Sosyal medya hesapları üzerinden ellerinde silah adeta devlete, millete meydan okuyorlar.
Ve mutlaka bir masuma zarar veriyorlar.
Cezaevleri yetersiz olduğu için aramıza salıverilen her an ya eşimize, ya evladımıza, ya başka bir masuma saldıracak insanlığı olmayan yaratıklar bunlar.
Bunların toplumdan hak ettikleri şekilde tecriti şarttır. Elzemdir.
Toplumun devletine olan güvenini yok ediyorlar.
Halkın adalete olan güvenini yok ediyorlar.
Adalet mülkün (Devletin) temelidir. İşte o temeli çürütüyorlar.
Tüm bunların müsebbibi bu yaratıklar değil. Bu yaratıkların ürediği bataklık. Önce bu bataklığın kurutulması lazım.
Yöneticiler!
Adam olun.
Gerekli kanuni düzenlemeleri yapın. Bizim içimizden bu yaratıkları ayıklayın. Layık oldukları şekilde tecrit edin.