Dr. TARKAN ÖZÇETİN

Tarih: 22.01.2025 19:21

Yaşamak, Yaşatmaya Çalışmak, Bu Ülkede...

Facebook Twitter Linked-in

Öyle çok hassas kalpli, merhametli olmaya gerek yok artık. Çünkü gerçekten insansanız ya da insanlıktan biraz nasibinizi aldıysanız, bu ülkede yaşamak, yaşatmaya çalışmak cehennemden beter hale geldi. Gün geçtikçe artan adaletsizlik, anlayışsızlık, vicdansızlık ve ekonomik sıkıntılar karşısında merhametli olmak değil, güçlü kalabilmek bir mesele oldu.

Einstein'ın dediği gibi, "İnsanların aptallıklarının sonu yoktur." Ancak bizim memlekette buna bir de kötülüğü eklemek gerek. Aptallık bir noktaya kadar tolere edilebilir belki ama kötülüğün bir sınırı olmadığını görmek insanın içini en çok acıtan şeylerden biri. Her gün daha fazla bencil insan, daha fazla vicdansızlık ve giderek kaybolan insani değerler... Sanki iyilik yapmak bir tür zayıflık, doğruyu söylemek suç gibi görülüyor.

Bu ülkede yaşamak, yaşatmaya çalışmak demek, sürekli tetikte olmak demek. Kime güvenilir, kime güvenilmez hesap etmek zorundasınız. Biraz hassasiyet gösterirseniz, kolayca ezilebiliyorsunuz. Bu yüzden insanlar kendini korumak adına giderek daha bencil, daha sert, daha umursamaz ve daha duyarsız hale geliyor. Özellikle kendini yaşatmaya adanmış veteriner hekimler, doktorlar ve aslında tüm sağlık çalışanları, bir hayat kurtarmaya çalışırken kendi hayatlarından ödün vermek zorunda kalıyor. Kendi merhametleriyle sınav verirken, bir yandan da ayakta kalabilme savaşı veriyorlar.

Merhametli olmak, vicdan sahibi olmak güzel, erdemli şeylerdi bir zamanlar. Şimdi ise, merhamet sadece içinde biriken bir acıya dönüşüyor. Ama tüm bunlara rağmen hala insan kalmaya çalışmak, o acıyı yenmek en büyük direniş, en büyük zaferdir.
İşte asıl cesaret isteyen şey tam da budur.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —