İnsanlık adına utanç verici bir haber ile uyandınız!. Yenidoğan bebeciklerin üç kuruş için nasıl katledildiğine şahit oldunuz. Yüreklerimiz yırtıldı. Ciğerlerimiz kanadı. Vicdanlarımız yandı.
Bu akıl almaz iğrenç tezgah neden oluştu? Bileniniz var mı? Ben biliyorum. Vaktiniz varsa anlatayım. ... SGK'(Sosyal Güvenlik Kurumu)'nun bir bülteni var.
Bu bültenin adı SUT "Sağlık Uygulama Talimatı" Adı üzerinde bu bir "talimat!" Bu talimata göre devlet anlaşma sağladığı özel sağlık kuruluşlarına hasta başı, hastalığına göre sabit bir ücret öder.
Detaya girmeyeyim. Asıl konumuza gelelim. Devlet her yoğun bakım ihtiyacı olan yenidoğan bebeği için "sabit" bir ücret öder. Bebeğin neden ve ne tür bir hastalık nedeni ile yoğun bakımda tedavi olması gerektiği devleti ilgilendirmez.
Ücret kendi içinde tasnif edildiği şekli ile sabittir. Ve bu bebeklerin tedavisi için devlet tarafından ödenen para bebeklerin sağlık durumuna göre sınıflandırılır. Çok ağır durumda olan bebeğe daha fazla, iyi, kötü orta sağlı problemi olana ayrı para, hafif sağlık problemi olan bebeğe ayrı para öder devlet. Ve maalesef her sınıf bebek için devletin ödediği para gerçek anlamda "komik" tir.
Yoğun bakım ihtiyacı olan bir bebeğin ilaç ve bakım masrafları için devletin ödediği para gerçekten komiktir. Ne ilacı karşılar ne de bebeğin hak ettiği profesyonel sağlık hizmetini. Devlet aklı sıra bu işten "kar" ettiğini zaneder. Ama bu işten asıl kar eden Özel hastane sahipleridir.
Madem devlet bu iş üzerinden kar ettiğini zannediyor, madem gereken tıbbi hizmetin tam karşılığı bedelini ödemiyor? Biz de gereğini yaparız! Nasıl yaparız! -Bol miktarda yenidoğan yoğun bakım ünitesi inşa ederiz. -Yoğun bakım ünitesine ihtiyacı olmasa dahi bol miktarda bebeği yoğun bakım ünitelerine yatırırız.
-Yoğun bakım ünitesine yatırdığımız ve zaten yoğun bakım ünitelerine yatma ihtiyacı olmayan bebeklere rapor ve reçete düzenleyerek devletten para sövüşleriz. -Gerçekten yoğun bakıma ihtiyacı olan bebeklerin ihtiyacı olan ilaç ve tedavileri erteleriz, kısıtlarız. Az masraf ile yaşatabildiğimiz kadar yaşatıp. Paramızı garanti ederiz. Özel Hastane sahiplerinin temel siyaseti budur.
Bu siyasetlerine uygun karakterleri, şerefsizleri bulurlar. Müştereken bu kirli işi organize ederler.
Ve hatta bu özel hastane sahipleri veya temsilci özel hastane müdürleri veye CEO'ları organize ettikleri ve bu gibi kirli işleri layıki ile beceremeyen çantacılardan hesap sorarlar.
Sağlık terörü özel sağlık sektörünün tekelindedir.