9768,77%-0,39
35,93% 0,00
37,42% 0,20
3316,55% 0,93
5312,65% 1,27
Bodrum'da deniz suyu arıtması için açılacak su kuyularının yer altı sularını tehlikeye sokacağı iddiası
MUĞLA (AA) - Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Bodrum'da deniz suyu arıtması için açılacak su kuyularının yer altı su kaynaklarını tehlikeye sokacağını iddia etti.
Özçelik, gazetecilere yaptığı açıklamada, Bodrum'un içme suyu sorununun uzun yıllardan bu yana devam ettiğini söyledi.
Şehre içme suyu sağlayan Mumcular ve Geyik Barajlarının geçen yıl kuruduğunu anımsatan Özçelik, Mumcular'da hala su bulunmadığını, Geyik Barajı'nda ise su seviyesinin yüzde 36 olduğunu anlattı.
Su temininin sağlanması konusunda şehirde ciddi sorunlar yaşandığını belirten Özçelik, "İletim hattında onlarca patlak meydana geliyor. Hemen hemen her gün bir patlamaya şahit oluyoruz. Araçların da yollara gömüldüğü manzaralarla karşılaşıyoruz. Borunun cinsine, tipine ve işletmeye bağlı ciddi sorunlar söz konusu. İşletmeden kaynaklı basınç problemleri, sistemin açılıp kapanması, patlak sırasında sisteme su verilmesi noktasında ciddi sorunlar yaşanıyor. Yüksek noktalarda insanlarımızın su almasının önüne geçilmiş oluyor." diye konuştu.
Özçelik, yüzlerce kilometre öteden ilçeye içme suyunun getirilmesi veya Milas Ekinanbarı ve Bodrum'un Turgutreis Mahallelerinde deniz arıtma sistemlerinin devreye alınmasının söz konusu olduğuna işaret etti.
Turgutreis'te deniz suyunun doğrudan deniz yerine kıyı alanlarında açılacak 6 kuyudan derlenmesinin gündemde olduğunu belirten Özçelik, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu ise bizim gerek yer altı suyu tablasının tuzlanması gerekse bu bölgenin su seviyesinin kalıcı olarak aşağılara çekilmesi anlamına geliyor. Önceden Bodrum Yarımadası'nda 5-10 metreden su çekilirken, şimdi 30-40 metrede su yok. Zaten bu bölgede su yok. Bu bölgede aşırı su çekmek demek, bölgenin Gazze gibi yer altı sularının tamamen aşağı çekilmesi ve tuzlanması anlamına gelir. Bunun ise istemediğimiz ve çevreye kalıcı zarar verdiğimiz noktaya doğru bizi ilerletme tehlikesi var."
